Prova
gelecekler
gelmeden odada prova ışıklar parlatıldı ve örümcekli köşe duvara ızdırap çiziği atan tırnaklarımı yenisiyle değiştirip uzunca baktım temizledim suç mahallini o ayna her şey biliyor biliyor deli rüyasıyla içimizi okurken aşkımızı saklayan basamaklar ve ayrıntısında el çabukluğu hatırası var geçmişin kapıyı üstümüze örtünce karanlık perdeleri peri zannedip göğsümü iliklemeye gelirdin ya beyaz örtüler koşardı içimde öpe öpe bitiremediğim gelecekler gelmeden odada prova yaşlı koltuğun minderlerini kuyu kokulu arkasıyla değiştirdim ak pak oldu okşayınca eskiyi dört ayağından biri yok konsolun sinek konsa omuzları düşüyor gümüş yüzlü tası yatırıp diktim tavana kaşıktan kutlu açlığımı duyan yer halının altından geçer kasvetli söz tepelerine sinen tozlar iki aç gözlü boşluk ile silindi estikçe esti rüzgar estikçe esti dağ kokulu çiçekler yağmur kuşlarını getirdi bir gecelik ışığını dolduruyorum odama eşyalar uyurken lambayı söndür dinmesin prova. |
dili olsaydı şiire teşekkür ederlerdi eminim...