MisafirMisafir Bir elinde sopası, bir elinde külahı Köşkün önünde durup, şenlendirdi sabahı Bağırdı tüm gücüyle’’ Bey’in misafiriyim Adıma insan derler, aç gözlünün biriyim’’ Kaç kere bağırdıysa, takmadı kimse onu Bahçesine girince, tuttu bahçıvan bunu Attı kapı dışarı, dedi var git yoluna Yardım eder yaradan, elbet garip kuluna Deli bu, aldırmadı, bağırdı avaz avaz Elindeki sopayla, çalıyordu zurna, saz ’’Ayıp, misafirini, kapıdan mı kovarsın? Üstüne üstelikte, bir güzelce döversin’’ Görünmeye değerdi, misafirin o hali Şamatayı basmıştı, gülüyordu ahali Rezil olmamak için, aldılar içeriye Bey seslendi deliye, ’’ Gel hele gel beriye ’’ Devasa bir kibirle, önce süzdü bir güzel Dedi adını söyle, okuma bana gazel ’’Misafir benim adım, bu can bana emanet Lakabımsa delidir, menzilim ise cennet’’ Bey düşündü içinden, bozacağım oyunu Biri beni deniyor, kim göndermiş ki bunu Düşmanımın işidir, biraz araştırayım Gizlice, sezdirmeden sorup soruşturayım Dedi, ’’ Ey garip insan, en cömert kişi benim Hayırlar işlemekte, bil ki önde gidenim Madem kapıma geldin, üç gün misafirim ol Evim senin evindir, yiyecek içecek bol’’ Yerleşince misafir, köşkün bir odasına Karışmaya başladı, güğümüne, tasına İlk gün, candan bıktırdı, mutfağı talan etti Evdeki yiyecekler, içeceklerde bitti At koşturdu salonda, eşyanın çulu çıktı İkinci gün ev halkı, artık canından bıktı Misafir misafirken, nelere kalkışmıştı Evden de gitmiyordu, zamk gibi yapışmıştı Sonunda yaka paça, atılınca sokağa Dedi, ’’Beni bir dinle, önce kibirli ağa Bir günüm daha vardı, neden dayanamadın Seni, sana gösterdim, lakin uyanamadın Gaflet uykundan uyan, böyle misafir sensin Yaşadığın çevreyi, yıkıp, talan edensin Üç günlük misafirken, neler eyledin bir bak Tükettin hiç durmadan, kirli hava, su, toprak Kapı dışarı bir gün, atılırsın elbette Tek tek hesap verirsin, eminim ahirette’’ Söylenerek yürüdü, ’’Misafirim misafir Yüküm sevap olursa, istemem zümrüt, safir Emine Yılmaz Dereci |
Tebrikler Emine Hanım
Selam ve dua ile...