Susma! Masallar Anlat Bu Gece
İçimdeki çocuk ağlıyor yine
Azıcık şifa ol, sihirli kelimelerinle Masal diyarlarında gezdir onu Mutlulukla, sevgiyle bitir, Her masalın sonunu Haydi durma, susma öyle! .. Masallar anlat bana, bitmesin saatlerce Ağlamasın yüreğim, birazcık gülsün Onu, masallarla uyut bu gece... Sihirli halıyla gezelim, masmavi gökyüzünde Bize göz kırpsın, yeşilin bin bir tonu Selam versin, binlerce çeşit çeşit çiçek Şarkı söylesin yapraklar gün boyu... Özgürce uçuşsun kelebekler, Benekli kanatlarıyla rengârenk Rahmet bulutlarına karışalım Yağmur damlalarıyla yarışalım Düşelim usulca, bizi bekleyen kuru toprağa Biraz umut, biraz sevgi ekelim solan kalplere Büyüyen dikenlerin yerine, al güller açsın diye Susma! . Sihirli hecelerle avut çocuk yüreğimi Susma! .. Güzel masallarda gerçekleştir dileğimi. Şehrazatı dinlet! Bıkmadan dinlerim bin bir gece Bir köşeden sessizce... Kaf dağının ardına gidelim Karışalım Anka kuşunun küllerine Sevgiyle dirilmek için her seferinde. Sihirli hayvanlarla konuşalım Devlerle savaşalım tüm gücümüzle Parmak kıza gülümseyelim Pamuk prensesle görüşelim Sevgimizi bırakalım ona hediye Cadının bıraktığı zehirli elma yerine. Keloğlanla şarkılar söyleyelim Saraylara gizli gizli dalalım Bir nara da biz atalım vezirin önünde Neredesiniz ey ağalar, beyler diye Çocuklar mutsuz, yaşlılar umutsuz Anneler ağlıyor, anneler uykusuz Siz hala, saltanat peşinde misiniz? Diyede soralım, birazcık Sözümüz, kendini düşünen insanlara derdik, Yüzleri kızarırdı belki de azıcık... Doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar ya... Kovulurduk heralde bizde... Keloğlana arkadaş olmak kolay mı? Göze alacaksın saraydan kovulmayı Başarabileceksin celladın elinden kaçmayı Yürüyeceksin yolunda düşe kalka, güle güle Karanlığa yakalanırsak bir Anadolu köyünde, Nasrettin hocaya misafir olalım O anlatırken başından geçenleri Biz ise katıla katıla gülelim Göle maya çalalım beraber İplere un serelim. Kazanda doğururmuş öğrenelim Her fıkrasında nice hikmetler gizli Gülerken öğrenmek ne kadar da zevkli Hocaların hocası, gökkuşağı kadar renkli Yıllara meydan okuyan ey bilge kişi! Çoçukların ve büyüklerin selamı var diyelim Gülümseyerek yolumuza devam edelim. Mutluluk ve huzur içinde Sihirli lambayı ovalıyalım Bizde bir selam verelim lambanın cinine Sorarsa sizin dileğiniz ne diye Üç dileği ard arda sıralayalım Sevgi, sevgi, sevgi diyelim Para, para, para diyenlere inat Dünyaya barış gelsin diye Bir saray vardı ya hani? Sessiz mi sessiz Kuşlar uyurmuş, kediler uyurmuş Sinekler bile uyurmuş içinde Çiçekler hiç solmaz mış, Ağlayan hiç olmazmış Bırakırdın beni oraya Yorgun yüreğim, ağlıyor ya susardı Uyuyan güzele yoldaş olurdu Uyurdum hiç itirazsın Uyurdum yüzlerce sene Kapatırdım bu gören gözleri Çirkinlikleri görmeyeyim diye Dinledin işte beni Kalem yazdı yine hece hece İçimdeki çocuk büyümedi nedense Dolaşıp duruyor gündüz gece Bazen yıldız topluyor, kara gecelerden Veriyor umudunu yitirenlere Bazende sevgi tohumları istiyor güneşten Ekiyor kendi gibi ağlayan kalplere Bu gece yorgun, bu gece kederli Fırtınaya yenilmek üzere Kasırgaya döndü düşüncelerim Ne olur limanım ol bu gece Sığındım sana minik kalbimle Anlat! ..Avut beni sihirli kelimelerinle Çocukluğumun masallarıyla, uyut beni bu gece. Emine Yılmaz Dereci |