duvar yalnızlığıçünkü sen sonsuz sevgiyle gerçeksin ... çeltik atıldığında bulutlara yağmurlar toplanır hasat yalnızlığında derme çatma aşkların ıslak topraklara kök salmasıyla başlar susmalar ne çok aşk toplanır eylülün ağaçlarından kurumuş yaprakların hüzün mektupları ölmüş bir mevsimin acısını taşır ağlarsın akşam üstü ıhlamurlarıyla ve sarmaşıklar sokağının terine sevda eser rüzgar bunca dinamitlenmiş duygular mevsiminde gözlerinin sarkacı altında duyumsarım seni gülüşünü telgraflı gecenin kısacık şiirinde beklerken avucumun kentinde martılar çığlık basar ve bin pişman teğet ömrümün dokusuna yazarsın hasreti ... uzun kuyruklar çökerken akşamın yorgun gelişlerine buğusu dağınık soğuklar demirlemiş olur limana motorları keskin uzaklaşma resimleyen takalar geride bıraktığı ayyaş kıyının ellerine bırakır arzuhalci hayatı bir sürekli eskime telaşı anlam içinde anlamsız olma adına koşarken bir yerin ahşap koruluğunda gözle görülmeyen hurafeler doğurmak hayatın rahminden ... ben benzetmeyi benzersiz bir saklıyla çözmek isterim sende yasaklı bir haziranın ip uçlarında cevaplarım şuursuz zamanı arsız bir küfürbaz aşk ve yana yıkıla çığlık asan bir aşkla doğarım sana ... hayat ve sevdanın uçurumdaki sevdası |