Zamanın İçi
biraz sonrası için bir şey düşünülmüyor
yaşanılası hareket döngüsü altında kımıldanıp duran bir fazlalığımız da yok ne zaman geriye dönüp inanmasak dinmeyen uğultular hatırlatıyor sizi aydınlığı erteliyor apartmanlar arkası kahvehane bir çay bir sohbet yük içinde geçerken kaldırımları duvardan sarkan çiçekler kime aitti bilmiyorum mor perdelerin önünde duruldu pozlar verildi kuşlar uçuştu çocuklar ve mutluluklar pencereleri açıp bakıldı değişen yüzü gevşedi havanın esnedi uykulu bir merhaba geldiği gibi hoşçakal dedi sığ sular eskisi gibi mavi kuma saplanmış sivri ayaklı sehpa sırt üstü uzanmış bir adam ve dergisi ara sıra güneşe bakıp mırıldanıyor en sıcak gün hangisi günün yorgunluğunu susturan gece o yol ve ışıklarını azaltıyor göğü kare içine sığdıran bir teselliyle avunuyor şimdi zamanın içi. |