bir garip mektup 4 ve 5 (SON)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir garip mektup serisi ;
İzmir Karabağlar’da inşaatta çalışan, Viranşehir’li Bahtiyar BEDBAHT’ın; inşaata komşu bir apartmanda oturup, yine inşaat yakınındaki Cumhuriyet Lisesi’nde okuyan Feride isimli bir genç kıza, zamanında açılamadığı sevdasını bir umutla 5 yıl sonra yazdığı mektupta bir şiirle açıklaması, kızdan aldığı yanıtı ve son mektubu, ayrıca öyküye bir dış gözlemcinin bakışını anlatır. Seri, aşağıdaki bölümlerden oluşur. bir garip mektup 1 ----------------------- ZARF bir garip mektup 2 ----------------------- MAZRUF bir garip mektup 3 ----------------------- Sayın Bahtiyar BEDBAHT bir garip mektup 4 ( SON ) ------------- ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇMİŞ ! ... ve ... dış gözlemcinin bakışından ------------- Feride Bahtiyar BEDBAHT ----------------------------------------------------------- bir garip mektup 4 ATI ALAN ÜSKÜDAR’I GEÇMİŞ ! Bahtiyar’ım ki sizden, bir name aldı cüdam! Affınıza mazhardır aha bu boş istidam. Sağlık afiyet huzur, ihsan eylesin Hüda’m. Çayı da içtim sayın, son sözdür arz-ı vedam, ------------------------- Bahtiyar BEDBAHT ... *** ... ----------------------------------------------------------- bir garip mektup 5 (SON) Feride Bahtiyar BEDBAHT Bir "- Kolay gelsin" duydu, "-Sağol" diye hırladı, Bıraktı varyozu da büktüğü demiri de. Dönüp baktı yüzüne, kirpikten ok fırladı Yaralandı Bahtiyar, anlamadı Feride. Sarı saçta yeşil göz, elif boyda ince bel, Kitap döşte, baş önde, değilmemiş gonca gül. Aklı başından kaydı, suskun kaldı şaşkın dil. Utanıp büzülürken, gözü kaldı peride. Gecenin uykusuzu sabaha çıkar diri. Görününce köşeden mendille siler teri. Dört vakit muhabbetin afiyet olsun biri Üçü de kolay gelsin, sağol sabit seride. Bahtiyar’ın bed bahtı kendisiyle barıştı. Kız liseyi bitirdi, hayalle düş karıştı. Ünivers’te sınavı mutsuz sona varıştı! Karabağlar dar geldi, Harran vardı beride. Kendigelen güveyi, gönlünü oyaladı. Beş yılda kara sevda ruhunu mayaladı. Arz-ı halde geç kaldı, avucunu yaladı! Selami Üsküdar’ı bırakmıştı geride. Ateş barut arası vukuat husuldendi. Niyet güzel olsa da akamet gusüldendi. Son mektubun saygısı örf adet usuldendi. Feride net anlattı, safdildeki kiri de. Sevda güdümsüz mermi, kimi gider zengine, Bazen bulur zurnacı, çalar dengi dengine. Bir türlü akıl ermez bu işin ahengine. Sorunca bak ne söyler, damdan düşen müride: ... *** ... "- Sevdiğini gizleyip, yalnız kendin bilirsen, Bir söz alıp vermeden ıraklaşıp gelirsen, Kuş yuvadan uçunca feryat figan delirsen, Çözemez bilmeceni bu alemin piri de! Sevgidir gönüllerde sevdaları besleyen. Kıvılcımını çakıp, sevgiliyi sesleyen. Yıllarca tek taraflı, ateşi nefesleyen Yanar, kanar banarak mahalleden tiride." ... *** ... Anası etrafına dikkatlice bakındı, Komşu kızı Gülbahar pek de cana yakındı. Oğlan görüp düşündü, olur tavrı takındı. Başgözü onayladı aşiretin miri de. Düğün dernek kuruldu, malumunuz berisi. Çoluk çocuk meşakkat sürdü gitti gerisi. Kâh güldü kâh didişti aklında dert irisi. Viran/şehir sıktıkça kaçıp gitti ciride. Feride’nin rotası Selami’ nin yoluydu. Bahtiyar’ın sızısı hep kanayan soluydu. Bed bahtının rüyası hayal ile doluydu. Tecrübeyle sabittir, böyle yazar ceride. Not : Hikayesine bkz. |