KİTAP EHLİNDEN BİRİ
ZEFO işinin yaşanmış örneği var Dünyada.
Tevrat ve Kuran-ı Kerim’den özetle; “Süleyman Aleyhisselam zamanında Kitap’tan bilgisi olan huzurundaki bir kişi, Belkıs’ın tahtını göz açıp kapayıncaya kadar Yemen’den Kudüs’e getirmiştir.” Göz kırpmak dakikada 17 defa oluşan milisaniyelik, Göz açıp kapamak yarım saniyelik bir olaydır. Kudüs’ten Yemen’e gitti 2.500 kilometre, Tahtı aldı getirdi 2.500 kilometre, etti 5.000 kilometre, Ne kadar sürede, yarım saniyede, Demek ki saniyede 10 bin kilometrelik bir hız... Ne zaman olmuş bu olay? Yaklaşık 2.950 yıl önce... Günümüzde deneme aşamasındaki en hızlı uçağın, Saatte 21.500 kilometre hıza ulaştığını yazmıştım Oysa taht naklinde saniyede ancak 6 kilometrelik bir hız. Biraz daha açayım konuyu: Yemen’de Kraliçe Belkıs’ın sarayında Bir televizyon muhabiri olsa, Göz açıp kapatıncaya kadar bağlanırlar, Tahtın görüntüsü Hazreti Süleyman’ın sarayındaki Ekranına yansır... Toplayıp ambalajlamak yok, kapı küçük, taht geçmez, Kırın kapının kasasını demek yok. Televizyon yayın teknolojisinin temel prensibi; Işık enerjisinin bir aletle Elektrik enerjisine çevrildikten sonra yayınlanması, Alınan elektromanyetik sinyallerin başka bir aletle Tekrar ışık enerjisine çevrilmesidir. Süratte benzerlik olsa da, nakliyatın yükü çok farklı, Televizyon yayınında enerji nakli, Kitap ehlinde Melike Belkıs’ın çok değerli tahtının nakli… SÜLO’MUN şaşkın bakışları devam ederken; Konumuzu sürdürelim; ZEFO’nun 5 inci ve 6 ncı vitesleri Zorunlu hallerde kullanılır. Bu durumlarda navigasyon sistemiyle Otomatik pilot devreye girer. Tekrar dördüncü vitese dönünce Kusmuk torbaları ağzınıza yanaşır, Tıpkı öpecekmişsiniz gibi, kusarsınız… 47 saniye sonra pilot ve mürettebat göreve başlar. SÜLO’M daha fazla dayanamadı ve patladı: Yok daha neler, şu ZEFO’yu yolun kısalsın diye; Dünya’nın içinden geçirseydin de mağmada kurtulsaydık... ZEFO’ya kadar anlattıklarını, anlayamasam da Yadırgamıyorum ama bu ZEFO’yu resmen uyduruyorsun! SÜLO’M uydurmaya gelince haklısın, Uyduruyorum uydurmasına da; Sor bakalım niye uyduruyorum. Uydurduğunu kabûl ettin yani, öyle mi? Yahu o bölümün yani 16 ncı bölümün adı zaten, UYDURUKTAN ZEFO değil miydi? Evet ya! Sahiden öyleydi, peki, niye uyduruyorsun? Dünya üzerine çizdiğim, bu grafikteki güzergâhı Bildiğimiz bir uçakla dolaşmak mümkün. Aynı uçakla; yaratılıştan bu güne kadar, Güneş Sistemi içinde olanı biteni nasıl izleyebiliriz? NASA ışık hızında mekik yapabilir miyim diye Halâ kafa patlatıyor, geçmişte yapabildiği Voyager-1 ya da Türkçe’si Gezgin-1 uzay mekiği 5 Eylül 1977 den beri mürettebatsız olarak 40 yılda Dünyadan 20 milyar kilometreye Yani 17 ışık saati; Günü, haftası, ayı, yılı, mılı değil sadece saati; Mesafeye ulaşarak henüz bir arpa boyu yol almış durumda, Samanyolu’na daldı gidiyor. Gördüklerini fotoğraflayıp gönderiyor NASA’ya. Hatta Güneş Sistemi dışına çıkarken, geriye bakıp çektiği; 6 X 9 santimlik yukarıdaki bir fotoğrafta Dünya toplu iğnenin ucu kadardı, başı kadar değiiil! Yolun açık olsun Gezgin’im, gidiş biletin vaaar, Dönüş biletin yok... JUNO, Jüpiter çevresinde Saatte 38 bin kilometre hızla dolanıyor. Etrafımızda dönen 7 bin 389 yapay uydumuzdan Haberin var mı, dön baba dönelim… Kazak Abdal olaydı; Sipariş verdim NASA’ya, yatırıp çizdi masaya Dadandı dolu kasaya, dalanın da avradını... Mekiği saldı fezaya, fırladı gitti uzaya Uğrar ise bir kazaya, salanın da avradını... Der dururdu... Özel aletle dalıp, Everest’den çok yüksek, pardon çok derin diyecektim; Okyanusun 11 bin metre dibindeki Mariana Çukuru’nda, 1.000 atmosfer basınç altında, yaşayan bakterileri Dünya gözüyle görüp inceleyen iki kişi var da; Ben neyle, nasıl indirip göstereceğim 88 kişilik astronotlar heyetine? Okyanusun 70 metresinden sonrası zaten kör karanlık, Ev yapımı, pardon, ne ev yapımı, çibörek mi bu, Dünya yapımı denizaltı, Seyreder ortalama 250 metre derinde! En modern Çin denizaltısı inebildi 7.000 metre derine, Daha da zorlarsa kemiklerini, hatta kaburgalarını kırar Okyanusun 100 lerce atmosferlik basıncı. Biz okyanusun dibinde çalışırken Bir haber gelecek; Bir kuyruklu yıldız Bir gezegeni kuyrukluyor diye. Oflaya puflaya yeni göreve kurgulan, Doktor baksın, Kimdi dipte ayağı burkulan, Deniz suyu tuzludur Erikliyle durulan, Islak kalma üşütürsün Şile Beziyle kurulan, Sor bakalım: Hangi gezegendi vurulan, Kuyrukluya bağır ki: Geliyoruz dur ulaaan! Dur ulaaan! Durur mu, basar gider, Nasıl yetişeceğiz olayları izlemeye? Sessizliğim kavradı durumu: Haaa tamaaam, meselâ yani diyorsun. Sakın adımı uydurukçuya çıkartmaya kalkışma, Tek atmosfer basınçla kırarım 206 kemiğini! Uydurduğum yalnızca, kendi icadım ZEFO’mdur... Gerisi ilim, bilim, kutsal kitap, âlim ya da aklıselim, Düşünür ne demişse onlar... Bendeniz gibi düşüncesizin sözü olmaz bu konularda. Bu arada Google amcamın kullanıcılarından kaynaklanan Bilgi kirliliğine maruz kalmış, Bir kaç rakamım olursa, affola! Gelelim beni mağmaya sokma fikrineee; Katı maddenin içinden geçilemez sanıyor, Beni ve ZEFO’mu mağmaya sokup yakıyorsun. Oturduğun 8 katlı apartmanın bodrum katında Kapı pencere kilitli; Radyonu, televizyonunu açıp izliyorsun, O gelen radyo ve televizyon yayının, 8 kat betonun içinden geçip televizyonuna, Nasıl ulaştığını, hiç düşünmüyorsun değil mi? Neyse bu konulara sonra gireceğim de Azıcık uyandırmak istedim, Biraz nötrino falan okusan diyorum, şimdilik yani... Tamam, anladım ZEFO’YU, sahi neydi o kuyruklu yıldızın 1994 de Jüpiter’e çarpma hikayesi? Her yaratılan başlangıçta Mükemmel yaratılmıyor ki; Belirlenmiş bir takvim içinde, bir plan dâhilinde, İhtiyaçları giderilerek tekâmül ettiriliyor. Jüpiter’in de kömürü, demiri, azotu, mazotu Bir şeyi eksikti mutlaka; Onu ikmal etti kuyruklu yıldız kargo şirketi. Dondurulmuş su taşıyan, Saka tipleri bile var bu kuyrukluların... Bundan 3 milyar 800 milyon yıl önce Çevremizdeki tüm sakalar bize çalıştı. Dünya’mızın sıcaklığı, işte o buzları eritti, Kâmilen su ile doldu taştı her yanımız... Süleyman KARAMAN vega4 NOTLAR: 1… GELECEK BÖLÜM (18) ZEFO YOLCU KADROSU 2… İtalik yazılar gizli sesim, SÜLOM’UN konuyu açma çabasıdır. |
Çanakkale deniz muharebesinin 108. yılı kutlu olsun
Emeğine yüreğine sağlı
______________________________________Selamlar