Bir Birimize Uzunca Bir
sana söyleyecek oldum sustum
nasıl desem beraber bir sokağın kapısını açsak gürül gürül gürültülerden korkup bir birimize uzunca bir soluk alıyor muyum aldırma iki mumya dokusuna işlemiş ve uzatıp dallarını aramıza yayan o eski ağacı tanıyorum sıra salkımları geç şimdi bendesin yani ilk ağzını açışında ben sen konuşuyormuşsun gibi suflörün olmak dudaklarınızı tanımak için geldim parmaklarımın yarası dil sürçmesinden doğan yalnızlığınız konuşun lütfen konuşun yüküm sizindir derinlik deyince elini havaya kaldır sıcak veya soğuk bir şeyler anlat boşluğa itilen harfler sonrası hatırladığın son gün benimdir alakasız bir yalancı gördüm gökyüzünün arkasını bulunca sana salınıp oradan ilk doğuşunda güneşi ve ayı hediye edecekmiş sordum bu sihrin yüksekliği kaç metre bir göz yanılması kadardır dedi inledi oysa onun getirdiklerine karşılık kalbinde titreyen yanılgı olmak kainat olmaktan daha güzeldi soru bu bir taş atınca içine bir çırpıda aşkın ağırlığını bilmekti ben o kadar sen oluyorum bu sokağın kapısını yeniden geçiyorsun gizli ayaklar koridorundan o ipi yüzüne bakarken bağladığımı gören yok artık gidebilirsin nasıl olsa kaybolduğun sonsuzluktan yine bana gelirsin. |
Bir Birimize Uzunca Bir
sana söyleyecek oldum sustum
nasıl desem beraber
bir sokağın kapısını açsak
gürül gürül gürültülerden korkup
bir birimize uzunca bir
sustum bazen susarak anlatılmak istenen anlatılır saygılar kaleme