Seni Düşünmek
Çok şeyin tasvirini çizer düşünmek
Gizli bir el korurken bizi karanlıktan Hani canın yakamozları avuçlamak ister ya Ayaz bir gecede Bir ürpertiyle savrulurken bedenin korkuya Seni bir el alır gider çok uzaklara Yol boyu o korku olur içinde Hiç bir şey düşünmezsin Dişlerin birbirine vurur Kulakların jilet kesiği Ve ellerinde şefkatli bir pranga Deniz aşırı yollar gittiğini sanırsın Ama o ılık denizlere vardığında Korkularının yersiz olduğunu anlarsın Aşktır seni oralara götüren Ve sevgidir seni derinlere daldıran. İşte o an Suskuyu gökyüzünden emer düşünüşlerin Sen perçemli saçlarını bulutlara dolar Yüreğinin çatlaklarını aşkla sıvarsın Uyandırırsın tüm denizleri uykulardan Işık arar mutluluk ömrünü aydınlatacak Yamalı anların huzmelerinden sızarsın Arsız korkular devrilir kendi eksenine Yapışkan ve birbirine yamalı anlar sökülür Dimağındaki o yabanıl boşluk Tedirgin kuşların yuvası olur. Seni düşünmek, tutunmak doludizgin bir yılkıya Gem vurulmamış tüm sözcüklerle diz çökmek Yelkensiz gemilere tutunup savrulmak uzaklara Ve avuç açıp direnmek anlamsızlıklara isyanla Çoğul ekseninde dolaşır iken kurak mevsimlerin Azalmak sustukça, büyümek seni düşündükçe Tasalanmak, kayıp günlerin, ayların ardından Açıp sonuna dek düşlerin hırçın savaklarını Seni düşünmek, ıslak dallara şiir sermek Gece gündüz sular içerisinde sevişmek Ve aynı düşün içerisinde hiç üşümemek. Selahattin YETGİN |