Umarsız Bir Yolculuk Öyküsüdür YaşamakHayatı ve ölümü ruhumuzda tekrarlayarak Kırık sesli ayetler biriktirmek/miş yaşamak Tüm dikkatimizi toparlayarak tırmanmak bir ağaca Ve düşmemeyi dilemek sarp ve yalçın kayalıklardan Nefes nefese kaldığımız, terimizi rüzgâra bıraktığımız Doyumsuz bir sevişmenin dinlenme arası belki de ömür Hiç tanımadığımız birinin gözlerimize bakarak gülmesi Ya da ummadığımız bir anda bize ‘gün/aydın’ demesi Neyse payımıza düşen aldığımız, sonra da paylaştığımız Yılgın ve d/argın günlerden süzerek yaşamaya astığımız Kıraçlardan koparıp bir fid/anı sevgi bahçemize diktiğimiz Bahanesiz ve umarsız bir yolculuk öyküsüdür yaşamak Terk edilmiş medeniyetlerde hüzünlü bir gezinti anı kimi Boyutlar ötesi minyatürlerde bir ressama poz vermek An/ılar çürüdükçe ruhumuzda o mağrur göğü seyretmek Kanlı ve yağlı merdivenlerden çıkarak yıldızları izlemek Ölüm çürümüş ve yorgun ellerde telaşlı bir yolculuk Gün ışığına çıkarılan toprağın harman edilip savrulması Aşınmış gönüllerde/ki unutulmuş bir sokak güncesi Ve titrek bir fatihayla birleşen dudaklardaki âmin düeti Selahattin YETGİN |