Vazgeçişler Ustasıasla dememek için çok uğraştım. olmadı "sevmek" dile gelmese bile gözünün karasına bulanmak, acıdığını bile belli etmeden gecelerce yanmaktı bunu da sen anlamadın ellerimin üşüdüğü o kuytuda beni sen eden alnımın meçhul yazısından yeniden yeşermeyi bekleyen yar/a/dan vazgeçtim adını zikrettiğimde cılız bir dal gibi titrerdi bedenim tüm kırgınlıklarımı senle iyi ederdim ne zaman düşselesem alnımdan öpen yine sendin ki ben tüm vazgeçişlerimin ustası senden geçmeyi beceremezdim toprağa düşen kararsız bir buğday tanesi gibi ellerine çok direndim kuraktı yalnızlığım bahanesiyse sağ yanağını örten saçların hep tekil bir topluluk gibi dimdik güleç ve cesurdum mezapotamyayı uçarak geçen bir martı gibi içerde ağır yaralı sadece çocukluğunla büyümek isteyen hınzır bir çocuk vazgeçtim bir daha asla dememek için ve ısırarak çok kanattım dilimi sustum bir uzak sevgili gibi |