MAZİNİN KANATTIĞI YARADerbeder ömrümün sonbaharında, Neden çıktın karşıma? Amacın ne? Neden karıştırıyorsun aklımı ? Mazide küllenmiş bir aşkı hatırlatmanın, Gözlerime öyle bakmanın, Beni bir daha öldürmenin, Anlamı var mı? Söyler misin? Bunca yıl sonra eline ne geçecek? Yaralı bir kalple, Riyakar bir yaşama alışmışken; Tekrar sinemden yüreğimi, Söküp almanın anlamı var mı ? Bıraksaydın… Yıllar önce terk ettiğin bu enkaz, Yine yıkıldığı yerde kalsaydı. Kalsaydı, olmaz mıydı? Şimdi git, ilişme ne olur… İçimde öyle bir yara var ki… Sayende arzın merkezinden daha derin… Öyle bir yer var ki, kuzey kutbundan daha serin… Öyle bir yer var ki, cehennem ateşinden kızgın… Öyle bir yer var ki, kimseleri yerine koyamadığım… Bir yâr var içimde, yüreğime gömdüğüm, Ve dönüp dolaşıp yine ona geldiğim. Bir kara sevda var içimde, Bir tutku var bir türlü öldüremediğim. Oysa… Oysa bir zamanlar sen, Örgülü saçlarınla saf, masum, liseli bir kız, Bense işsiz, güçsüz, avare bir genç… Anlatamadım yıllarca, İnandıramadım bu kalbi sana… Eğer bilseydin… Bilseydin ki yirmi yıl sonra aynı sevgiyi, Yine gözlerimde bulacağını, Ve ömrümüz yeterse, Yüz yıl sonra da aynı sevgiye tanık olacağını, Gidip o sünepe kocanla evlenir miydin? Doğurur muydun o sünepenin çocuklarını? Doğurmazdın elbet, doğurmazdın. Yoksa böyle sahte tebessümlerle, Karşıma çıkmaz, gözlerimden akmazdın. Amma ve lakin… Yıllar çok şeyi değiştirdi. Sana verebilecek, bir şeyim kalmadı. Ama yine de üzgünüm. Böyle olmasını hiç istemezdim. Bende bildiğin o yemyeşil umutları, Yıllar önce soldurdun. Ben de senli hayallerimi, Mazi denen kabre gömdüm. Ve o kabrin üzerinde, iki de fidan yeşerdi. Serpilip büyüdüler, güç verdiler. İlk fidanıma da senin adını verdim. Ona sen gibi baktım, sen gibi kokladım, Üzerine sen gibi titredim. Onlar dünyam, Güneşim, ayım oldu, ışık verdiler. Hadi git şimdi! Hayatın boyunca bir daha tanık olamayacağın, Sevgime tercih ettiğin, o sünepe kocana git! Ruhunda fırtınaların vücut bulduğu zifiri gecelerde, Yine onun koynuna gir… Bensiz nasıl avundunsa yine öyle avun. Ben mi? Beni sen sakın düşünme… Ben, bıraktığın bu enkazla alışmışım yaşamaya, Sen de ilk ve son kez yürekli ol… Yıllar öncesinin tekrarı gibi, Ardına bakmadan yine git ki; Seni öyle ruhsuz, öyle duygusuz bileyim. Hatırladıkça kinim kat kat artsın. Hâlâ yaşıyorsam, sevgimden çok, Kinimdir bende canlı kalan. Hadi şimdi git! Defol git! O, sünepe kocana git…! _______yorgunkalem… |