Ayrılık -2
Bir makinanın parçasıyız
Dönen dişlinin Yani iki demir çentik Ben sana demiştim Duvarlar üzerimize yıkılıyor Kalacağız küçük kırmızı yuvarlak bir ’company’ kutusunun altında Ruhumuz ezilecek Ellerimiz, yüzlerimiz; yağ, pas Bir geminin makine odası Geleceğimizi kirletiyor ağzımızın içinde dönemeyen dilimiz Dalgaların azgın görünüşü niye korkutsun ki bizi Bizim ellerimiz yağ, pas Parçasıyız makinanın Denizleri aşıyoruz Derin mavi karanlıkları Vardığımız yer birbirinden ayrılmış toprak parçaları Bir avuç deniz bulaşıyor elime Bir avuç umut Belki karşılaşırız seninle bir yerde umudu Saklıyorum birazını aklımın içine Birazını avucuma Dokunduğum yerde izi kalsın |