KATİL GECELERİN ELİ BIÇAKLI SAATLERİ:
Fercan için...
/’Başkalarını düşün savaşırken, barış isteyen ötekileri... Su faturanı öderken, düşün sadece bulutlardan su içenleri. Eve giderken, kendi evine, sokakta yaşayanları düşün/ Sen uyurken ve yıldızları sayarken - baş koyacak bir yastığı olmayanları.. İmgelerle özgürleşirken sen, konuşma hakkı gasp edilenleri düşün Ve uzaktaki ötekini düşünürken kendini düşün Ve de ki: Keşke bir mum olabilsem şu karanlıkta…’/ * Unutma! rutubet kokulu evlerde, hayalleri üşümüş ve sanki sadece senin için büyüttüğüm matematik bilmeyen çocukluğumu... Yokluğunun bende ki sancısını unutma! senin için evlat edindiğim öksüz şiirleri sensizliğe mevzilenmiş küf kokulu yalnızlığımı ve iyileşmeyi unutmuş despot yaralarımı... hasretini ezberlemiş anılar stoklamış halimi ve hayatına taammüden kastettiğin beni unutma! / Sen orada; anne katili eli bıçaklı evlatları unutma../ Sen burada; zemheride mendil satan çocukların üşümüş ellerini öyküsünden etkilendiğin dilenci kadının, o dokunaklı sesini... yalnızlıktan delirmiş o şairin dizelerini... Düşün; aylarca yolları açılamayan köyleri düşlerine çığ düşmüş insanları Ve unutma çarpık yapılaşan adaletsiz dünyayı... Sen orada; yaprağın ağacı, şairin şiirini terk etmesini- ’yasa dışı iş yapan yasa memurlarını’ sevgi mağdurlarının enkazından beslenen ’sevgi tüccarlarını’ unutma ihanet iniltilerini... / Filistin’de, Irak’ta katledilen rüyalarına kramp girmiş insanları... Somali’de açlıktan ölen çocuğunun cansız bedenini kucaklayan annenin acısını unutma../ Sen orada..! yetimleri kimsesizleri sövülen dövülenleri heba edilen çürüyenleri yağmalanan yıkılanları yakılanları yoksulları unutma /unutma ki, ’Yüzümüzü düşürdüğümüz kitaplarda kan izleri bırakmıştık!’ (Birdal ERDOĞMUŞ / 2010) |