haddi takvim tanımaz bir haz bu ne söylesen yetmez ne desen az bâzen bir tepeden düşen çığ gibi arsız bâzen yanağını okşamaya yeltendiğin bir çocuk kaçar gibi haylaz bâzen tüm hayatını ölümüne önüne sürdüğün el bâzen kazanacağın kesin bir elde pas! oyun değil aşk bu kadınım aşk...
dün gibiydi sanki elimde ellerin şimdi sanki herşey yalan herşey tedirgin ve derin bilmeni istemem aslında kesip yırtıyor avuçlarımı aramızdaki duvarın kahpe telleri kanatıyor dizlerimi sürünüyorum ne zamandır sürüyorum nicedir izi belli o tarihin makus gizemini bilsen ne yazar diyorum göğsümü gere gere -karşına dikilip baban gibi-
bilsen nedir ki kabuk değiştiriyorum ne zamandır kışı uykusuz bir yılan misali daha ne söyeleyeyim o katran karası gözlerine düşleri dişlenmiş bir direniş uyanmak sensizliğe
kimin umurundadır k/ağıttan şemsiye değilsem oluk oluk yağan yağmurda gürzün değilsem efruz bir cengin tam ortasında dayadığında başını yastığa ha düştü ha düşecek yıldırım gibi değilsem yanaklarında!
nedir ha yaşamışım insan zamiriyle ha gebermiş, hayvan gibi dört ayak yığılıp hüzün üzerine
kim özne olur kolayca hışımla akan bir nehirde ciğeri ağzında sırtüstü yüzen yarası açık bir roman kahramanına söyle, hangi merhem gönüllü devâ olur hayrına hangi özneyi sen ederim de sokarım bir solukta koynuma bilmez misin sen gözü kara bir kâtibin beyzâ beyazı nûrusun ben yazarım lahit taşı oyar gibi sevgili sen kana kana okursun
bir bakmışsın algın, coğrafyan kendi p/usunda kendin boğulursun her yerin istilâ her yanın kan ataş bir bakmışsın sütliman hava kollar ’kavim gardaş’ teslim olmuş, bayrak çekmiş yelkenler ol nefese pürtelaş savrulmak mıdır kurtulmak dirgenden -bu kez- kaçmış sapla samana sen ne söylersen söyle fayda eder mi kahırla söndürülmüş cigara gibi zamana hepsi ateşe bir nebze buz ancak her seferinde biraz daha kısalıyor nacak
işte böyle beyaz sayfada açan siyah zambak tek bildiğim şey seni b i t i r e b i l i r s e m çok iyi şiirler çıkacak!
ToprağınSesi
( Sevgili Deniz sesine nefesine sanatına ve emeğine bir kez daha sonsuz teşekkürlerimle)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Beyaz Sayfada Açan Siyah Zambak şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Beyaz Sayfada Açan Siyah Zambak şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
haddi takvim tanımaz bir haz bu ne söylesen yetmez ne desen az bâzen bir tepeden düşen çığ gibi arsız bâzen yanağını okşamaya yeltendiğin bir çocuk kaçar gibi haylaz bâzen tüm hayatını ölümüne önüne sürdüğün el bâzen kazanacağın kesin bir elde pas! oyun değil aşk bu kadınım aşk...
dün gibiydi sanki elimde ellerin şimdi sanki herşey yalan herşey tedirgin ve derin bilmeni istemem aslında kesip yırtıyor avuçlarımı aramızdaki duvarın kahpe telleri kanatıyor dizlerimi sürünüyorum ne zamandır sürüyorum nicedir izi belli o tarihin makus gizemini bilsen ne yazar diyorum göğsümü gere gere -karşına dikilip baban gibi-
bilsen nedir ki kabuk değiştiriyorum ne zamandır kışı uykusuz bir yılan misali daha ne söyeleyeyim o katran karası gözlerine düşleri dişlenmiş bir direniş uyanmak sensizliğe
kimin umurundadır k/ağıttan şemsiye değilsem oluk oluk yağan yağmurda gürzün değilsem efruz bir cengin tam ortasında dayadığında başını yastığa ha düştü ha düşecek yıldırım gibi değilsem yanaklarında!
nedir ha yaşamışım insan zamiriyle ha gebermiş, hayvan gibi dört ayak yığılıp hüzün üzerine
kim özne olur kolayca hışımla akan bir nehirde ciğeri ağzında sırtüstü yüzen yarası açık bir roman kahramanına söyle, hangi merhem gönüllü devâ olur hayrına hangi özneyi sen ederim de sokarım bir solukta koynuma bilmez misin sen gözü kara bir kâtibin beyzâ beyazı nûrusun ben yazarım lahit taşı oyar gibi sevgili sen kana kana okursun
bir bakmışsın algın, coğrafyan kendi p/usunda kendin boğulursun her yerin istilâ her yanın kan ataş bir bakmışsın sütliman hava kollar ’kavim gardaş’ teslim olmuş, bayrak çekmiş yelkenler ol nefese pürtelaş savrulmak mıdır kurtulmak dirgenden -bu kez- kaçmış sapla samana sen ne söylersen söyle fayda eder mi kahırla söndürülmüş cigara gibi zamana hepsi ateşe bir nebze buz ancak her seferinde biraz daha kısalıyor nacak
işte böyle beyaz sayfada açan siyah zambak tek bildiğim şey seni b i t i r e b i l i r s e m çok iyi şiirler çıkacak!
ToprağınSesi
Aşk ve sevgi dizelerinizi kutlarım Yunus diyarından selamlar.
Eyvallah, Deniz' ime de selâm burdan. Bi kere daha dinleyip kapatacağım. Hayat devam ediyor es vermeden. Yaşamak için çalışmak gerekiyor, onca iş var, ama şiirinde takıldım ki benden çoook izler vardı işte.
İyi hafta sonları dilerim değerli arkadaşım, sevgilerle...