Ölenler dönmüyor...
Uzun zaman geçti
Acım hafifliyormu ne? Aslında kızıyorum kendime Bu kadar nankörlük olurmu diye? Ya da kabulleniyormuyum bir varmış ile bir yokmuşluğunu Sen de mi masal’dın Hiç mi olmadın o bütün gidenler gibi Unutuyormuyum yoksa bir zamanlar yaşamışlığını...? Ölüm öyle bir gerçek ki Artık yoksun Ve ben yüreğime üşüşen kuduz yalnızlığımla Seni çok özlüyorum Aklımın çıkmaz sokaklarına karlar yağıyor İçerim buz kırağı Yüreğim yanıyor Nasıl desem ki Tarifsiz bir acı işte Böyle tüm benliğimi kaplıyor... Sonra seni düşlüyorum Rüyalarıma giriyorsun zaman zaman Ölüm kokan nefesine su serpmek üzere Avuçlarıma kartaneciklerini topluyorum Sana getiriyorum Babacığım Sakın ölme Ne olur bu gece ölme Son defa bakabileyim gözlerine Suya dönüştüler Son nefesine yetiştiremedim bak yine Hiç görmediğim bir resmini buldum dün gece Bakıp bakıp çok ağladım Öpmeye doyamadığım o titreyen ellerine Nicedir papatyalardan taç yapmadım saçlarıma Hani gülemiyorumda eskisi kadar Baharı sen gideli bir daha görmedim mi ne Büyüyormuyum acaba Alışıyormuyum babasızlığıma Bi de gamsızlaştım ki sorma Böyle bi karmakarışığım son günlerde O gün gömdüler seni Ablalarımda bir isyan bir gürültü Herkes bağır çağır birbirini yedi Benim boynum üzerine toprak atıldığı gün eğildi Senden sonra Doğrumu bir daha bulamadım BABA Azap görmüş köpek gibi kıvrandım Sürgün edildim diyar diyar dolandım Senden sonra bir hayli horlandım Gittiğin o yerlerde yer varmıdır bana Toprak, yavruna darmıdır Baba... Yüreği Sürgün // Kevser Baysal Köln, 25. Mart 2014 |
Gerçekten mükemmel dizeler.
Takipteyim