Okuduğunuz
şiir
21.3.2014 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Elbet Birgün Sen De Özleyeceksin
//Beni güzel hatırla Bunlar son satırlar Farz et ki bir rüzgardım esip geçtim hayatından// Ama unutma can tanem Gün gelecek Elbet bir gün sen de çok özleyeceksin…
Çok sevmek, deli divane olmakla Olmuyormuş anladım Yok oldu An be an umutlarım Umut ederek yaşadığım tek taraflı sevdam Suskunluğuna adanmış hayatım Korkulu rüya görmektense Uyanık yattım Yine peşimi bırakmadı kâbuslar…
Dün hüsranla bitti Bugün, tüm umutlarım avuçlarımın içinden kayıp gitti Beynimi kemirir yarınlarda ne olacağı meçhul. İçten içe yaksa da yüreğimi ayrılığın ateşi Ben özleyeceğim her şeyini Unutma! Elbet bir gün sen de özleyeceksin…
Çok şey söyledim sevdama dair Beni sustuklarımda ara ben orada saklıyım Belli ki konuşarak anlatamadım Duy sustuklarımı ben oradayım /Söz gümüş ise, sükût altındır/ Sükûtu sever aklım Çünkü her şeyin bedelini Peşin peşin çok ağır ödedim hayata. Ben özlemlerime nokta koydum O nedenle noktalar korkutmaz beni Sen de anlarsın Elbet bir gün özlersen…
Sen yoksun ya, özleyeceğim Hüzünler yüklenecek yine yarım kalmış sol yanıma Hiç mi düşünmedin bırakıp da giderken beni Oysa sen, sadece zaman tükendi sandın Sanma ki, yokluğumu kolay sileceksin Takvimlerden Ve Elbet bir gün sen de özleyeceksin…
Bedenine dolanınca karanlık odanın soğuk yalnızlığı Titrediğinde yüreğin İçin aniden ürperdiğinde Siluetimle göz göze gelip kendinden gidemediğinde Sükûtlarımda acı çığlıklarımı duyacaksın Ve anlayacaksın beni Elbet bir gün sende özleyeceksin.
//Beni güzel hatırla Bunlar son satırlar Farz et ki bir esip geçtim hayatındanOkan Savcı//
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Güne seçilmiş olan emek ürününüzün , dizelerinizin şiirsel açıdan değerlendirmesini yapmayacağım. Buna gerek de görmem. Bu değerlendirme yapılmış ve seçkiye alınmıştır. Kutlarım içtenlikle ... Alıntı yapmakla ilgili konularda daha bir titiz ve duyarlı davranılmasında yarar görüyorum... Esenlik dileklerimle ve elbette saygıyla ...
Mert YİĞİTCAN tarafından 3/22/2014 6:49:30 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bir çok tartışmaya rağmen sonunda tüm akıllı insanların Okan Savcı ya ait olduğu konusunda aydınlandığı (bkz: beni güzel hatırla) şiirinin sahibidir.Benim çok yakın bir arkadaşımın erkek arkadaşıdır. ikisi de hala tertemiz kalbi olan nadir insanlardır. Yazmış olduğu hüzünlü, isyankar şiirlere rağmen çok güzel bir ilişkisi vardır.Sürekli 'ayrıldınız mı' sorularına maruz kalsa da yine de bizi canı gönülden vuran şiirler yazmaya devam eder.
Ve o ilk duyduğumda hem gözlerimi dolduran hem de gülümseme sebep olan insanın iliklerine işleyen şiir..
beni güzel hatırla bunlar son satırlar.... farzet ki bir rüzgardım esip geçtim hayatından ya da bir yağmur sel oldum sokağında sonra toprak çekti suyu... kaybolup gittim belki de bir ruyadım senin için uyandın ve ben bittim....
beni güzel hatırla çünkü sevdim seni ben herşeyini.... sana sırdaş oldum dost oldum koynumda ağladın yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini beni üzdün kınamadım alışıktım vefasızlığa el oldun aldırmadım...
beni güzel hatırla sayfalarca mektup bıraktım sana... şiirler yazdım her gece çoğunu okutmadım sakladım günahını sevabını içimde sessizce gittim... senden öncekiler gibi sen de anlamadın.....
beni güzel hatırla sana unutulmaz geceler bıraktım sana en yorgun sabahlar... gülüşümü.... gözlerimi... sonra sesimi bıraktım en güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka.... söylenmemiş merhaba'lar sakladım her köşeye vedalar bıraktım duraklarda... ne ararsan bir sevdanın içinde fazlasıyla bıraktım ardımda....
beni güzel hatırla dizlerimde uyuduğunu düşün saçını okşadığımı üşüyen ellerini ısıttığımı mutlu olduğun anları getir gözünün önüne alnından öptüğüm dakikaları...... birazdan kapını çalan kişi olabileceğimi düşün şaşırtmayı severim biliyorsun? bu da sana son sürprizim olsun: şimdi seninle yaşan günleri ateşe veriyorum beni güzel hatırla gidiyorum.....
Sanaldaki bilgi kirliliği, akıl almaz boyutlarda. Okan Savcı'nın yakın dönemde yazmış olduğu "beni güzel hatırla" şiiri, garip dönemine bağlanmakta. Aslında, Orhan Veli şiirini az buçuk bilen biri, yukardaki şiir biçeminin Orhan Veli şiiriyle uzaktan yakından ilgisi olmadığını hemen anlar. Sanalda, Can Yücel'e mal edilen onlarca şiir/yazı var. Başka isimlere atfedilen türlü uydurma metinler de. Sanala eklenen her bilgiyi kopyala/yapıştır yöntemiyle çoğaltmayalım. Önce araştıralım, sonra değerlendirelim. Kitaptan uzaklaştıkça, yanılgılarımız/yanlışlarımız artmakta, ne yazık ki.
İşin daha da tuhafı, şiirin orijinalinde 3.dizede "farzet ki bir rüzgârdım" diyor, "rüya" daha alt satırda. Burada, "farzet ki bir rüyaydım" olmuş ve iki dize birleşmiş. Ayrıca yazım yanlışı da yapılmış; farzet ki ya da farz et ki, olmalı. Yani "ki" bağlacı mutlaka ayrı yazılmalı. Yoksa bitişik yazarsanız (etki) şeklinde, sanki (tesir) anlamı çıkar ki başka bir deyişle (tut ki) anlamından uzaklaşır. *
Sevgili Şair,
Sanaldaki bu türden vahim hatalar, benim tüylerimi diken diken ediyor. O nedenle şiirinizle ilgili değerlendirme duygumu yitirmiş durumdayım.
Şiirle ilgilenen dostların, daha dikkatli, özenli olması umuduyla, paylaşmadan edemedim.
Hocam çok teşekkür ederim. Sizin kadar olmasa da edebiyat ile iç içe olmaya çalışıyorum. Beni şiire; memuriyette iken tanıdığım değerli hocam Prof.Dr.İsa KAYACAN teşvik etmiştir. O dönemde şiir ile ilgili ne kadar kitap sözlük mevcut ise Türk Dil Kurumundan almıştım. Cem Dilçine ait "Türk Şiir Bilgisi" adlı kitap her an elimin altındadır. İnternetin olmadığı dönemlerde şiirlerim çeşitli gazetelerde, dergilerde ve Türkiye Dergisi Şiir Antolojisi'nde az da olsa yayınlanımıştır. Akşamları 2.iş olarak çalıştığım bir yayınevine götürdüğüm şiir defterimi bir daha bulamamam nedeniyle şiire küzmüştüm. Şimdi elimde o dönemde bazı anadolu gazetelerinde yayınlananlar var. Ne yazık ki okumayı sevmiyoruz. Bu sanal alemim yaygınlaşmasından sonra da evlerimize ne yazık ki gazete dahi girmez oldu.
Ben Okan Savcı ismini sizin gibi yeni duydum. Aslında araştırmayı, irdelemeyi severim ama nedense karşıma Orhan Veli çıkınca ihtiyaç duymadım...
Bundan böyle daha da dikkatli olmaya özen gösteririm.
İkazınız ve önerileriniz için gönül dolusu teşekkürler...
Yazının girişindeki bilgi bana ait değil. Yani O. Savcı'yı hiç tanımam, hatta on gün kadar önce adını duydum. Aynı şiiri, tanıdığım birisi facebook sayfasında paylaşmış O. Veli şiiri diye. Bu arkadaşımın dört-beş tane şiir kitabı var. Kendisini uyarmışlar. * Bizim temel kaynağımız şairin kitaplarıdır ki O. Veli'nin Bütün Şiirleri kitabında böyle bir şiiri yok. Moda deyimle "montaj" olmuş. Ayrıca, söz konusu şiirin Orhan Veli şiiriyle (biçem olarak) uzak yakın ilgisi yok. * Editörlükten söz açmışsınız... Attila İlhan'ca sorarsak, "Hangi Editörlük?" Hani deveye sormuşlar, "boynun niye eğri" diye. O da demiş ki "nerem doğru ..."
Türkiye'de kaç editör var? (Kaç ön okumacı, kaç düzeltmen?) Ancak büyük yayınevlerinde yetkin editörler bulabilirsiniz ki sayıları da belki iki elin parmakları kadar veya biraz daha fazla. Hele sanal sitelerin hali içler acısı. Kendilerince gerekçeleri olabilir ama daha çok "ticari" kaygılar içindeler. Sanat, epeyce uzak onlara. Editörlük bilgisinden geçtim, en temel dilbilgisi kurallarından habersiz çoğu. Edebiyatdefteri'nde altı yıldır varım. En az altı kez yönetime yazdım: Nicelikten çok niteliğe önem verin. Her üye, ayda en fazla bir ya da iki şiir ekleyebilsin. Aksi takdirde, asılan şiir bir saat içinde anasayfadan düşüyor. Kimse fark etmeden. Günde üç yüz şiir asılan bir kalabalıkta, az sayıdaki iyi şiir de güme gitmekte...
Böyle bir şiir cangılında, hangi hatayı görecekler? Ayrıca tüm sanal siteler için geçerli, birikimli/donanımlı editör(ler) var mı? Bence yok. Belki bir iki kişi. Çok yetersiz. * Dost, Benim tek şansım, şiiri ciddiye almamdır. Otuzbeş senedir edebiyatın içindeyim. Yıllardır, ayda en az beş-altı edebiyat dergisini düzenli biçimde (sürdürümcü olarak) izlememdir. Şiirin mutfağı dergilerdir. Şiir, sanaldan öğrenilmez. Şiir, ustaların kitaplarından ve nitelikli dergilerden öğrenilir. Ülkemizde aylık/iki aylık yaklaşık 100 dergi yayımlanmakta. Bu sitedeki kaç arkadaş, düzenli dergi izlemekte? Bunları sorgulamakta yarar var. Sanal ortamlar, daha çok magazinel bir havada. Böyle bir ortamdan sağlıklı bir şey çıkması beklenemez zaten.
Necatigil der ki " şiir kültürü diye de bir şey vardır." Bu kültür nereden alınır? Kuşkusuz, matbuattan. Yazılı eserden. * Sitede yazan arkadaşlara hep yazmışımdır: Lütfen düzenli olarak dergi izleyin. Günümüzde yazılan şiirle, kendi yazdıklarınızı karşılaştırın. Dergilere yollayın ürünlerinizi. Oralarda sınayın kendinizi. Küsmeyin hemen. Kolay değildir eleğin üstünde kalabilmek... Eğer şiiri ciddiye alıyorsanız. *
Hepimiz her şeyden sorumlu olmalıyız. Boşa akan su, gereksiz yanan lamba, kesilen ağaçlar, kurutulan göller, kuşların göç yolları, yakılan ormanlar... Envai çeşit kötülük... Emek hırsızlığı... Çalıntılar.
O güzelim Küçük Prens kitabının Fransız yazarı S. Euxperry'nin çok sevdiğim, hayatıma rehber etmeye çalıştığım, güzel bir sözüyle selamlamak isterim sizi:
Merhabalar. Hocam öncelikle çok teşekkür ederim. Okan Savcı'nın yakın dönemde yazmış olduğu "beni güzel hatırla" şiiri diye özellikle belirtmişsiniz. Ben ne demek istediğinizi çok iyi anladım. Söz konusu dizeleri alıntı yaptığımı belirttim. Ayrıca vereceğim linki de incelemenizi isterim. (http://www.edebiyatdefteri.com/siir/287431/beni-guzel-hatirla.html)
Çeşitli kaynaklara baktım. Evet kiminde Orhan Veli, kiminde de Okan Savcı’ya ait olduğu yazıyor. Orhan Veli malum 1950 yılında vefat etmiş. Siz Uludağ Sözlük’ten alıntı yapmışsınız, ancak diğer sözlüklerde de şiirin Orhan Veli’ye ait olduğu, ancak; editör açıklaması ile de (Okan Savcı’ya ait olduğu da söylenmektedir. v.s) dip not düşülmüştür. İnternet ortamında sözlük sitesi hazırlayıp bu tür hatalar yapılabiliniyorsa, benim de böyle bir yanlış kaynağı kullanmam doğal değil mi hocam? Elbette bizler de dikkat etmeliyiz. Sizin şansınız, Sayın Savcı’yı yakınen tanımanızdır. Can Yücel’in (daha doğrusu ona ait olduğu söylenen) Çaya Kaç Şeker şiirinin Elif Şebnem Akal’a ait olduğunu bilirsiniz. Kaldı ki bu şiir Cahit Berkay tarafından bestelenmiş ve Can Yücele ait olduğu da şiirin altına yazılmıştır. Daha sonra yanlıştan dönülmüştür. Gerçekten de sizinde söylediğiniz gibi bilgi kirliliği çok. Ben açık yüreklilikle söyleyebilirim ki, Şiiri Orhan Veli’ye ait olarak biliyordum. Öğrenmenin yaşı yok derler. Bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp derlermiş. Uyarınız için teşekkür ederim. Benim üzüntüm bu şiiri bazı edebiyat sitelerinde paylaştım, uyarının sizden değil, editörlerden gelmesini beklerdim. İmla hatalarına gelince, takdir edersiniz ki, her ne kadar şiir yazmaya çalışsak da bizler (kendi adıma) edebiyatçı değiliz elbette gözden kaçıyor. Dikkat ediyorum, özen gösteriyorum ama yine de gözden kaçıyor. Gerekli düzeltmeleri yapacağım çok teşekkür ederim.
Hocam çok teşekkür ederim. Sizin kadar olmasa da edebiyat ile iç içe olmaya çalışıyorum. Beni şiire; memuriyette iken tanıdığım değerli hocam Prof.Dr.İsa KAYACAN teşvik etmiştir. O dönemde şiir ile ilgili ne kadar kitap sözlük mevcut ise Türk Dil Kurumundan almıştım. Cem Dilçine ait "Türk Şiir Bilgisi" adlı kitap her an elimin altındadır. İnternetin olmadığı dönemlerde şiirlerim çeşitli gazetelerde, dergilerde ve Türkiye Dergisi Şiir Antolojisi'nde az da olsa yayınlanımıştır. Akşamları 2.iş olarak çalıştığım bir yayınevine götürdüğüm şiir defterimi bir daha bulamamam nedeniyle şiire küzmüştüm. Şimdi elimde o dönemde bazı anadolu gazetelerinde yayınlananlar var. Ne yazık ki okumayı sevmiyoruz. Bu sanal alemim yaygınlaşmasından sonra da evlerimize ne yazık ki gazete dahi girmez oldu.
Ben Okan Savcı ismini sizin gibi yeni duydum. Aslında araştırmayı, irdelemeyi severim ama nedense karşıma Orhan Veli çıkınca ihtiyaç duymadım...
Bundan böyle daha da dikkatli olmaya özen gösteririm.
İkazınız ve önerileriniz için gönül dolusu teşekkürler...
Yazının girişindeki bilgi bana ait değil. Yani O. Savcı'yı hiç tanımam, hatta on gün kadar önce adını duydum. Aynı şiiri, tanıdığım birisi facebook sayfasında paylaşmış O. Veli şiiri diye. Bu arkadaşımın dört-beş tane şiir kitabı var. Kendisini uyarmışlar. * Bizim temel kaynağımız şairin kitaplarıdır ki O. Veli'nin Bütün Şiirleri kitabında böyle bir şiiri yok. Moda deyimle "montaj" olmuş. Ayrıca, söz konusu şiirin Orhan Veli şiiriyle (biçem olarak) uzak yakın ilgisi yok. * Editörlükten söz açmışsınız... Attila İlhan'ca sorarsak, "Hangi Editörlük?" Hani deveye sormuşlar, "boynun niye eğri" diye. O da demiş ki "nerem doğru ..."
Türkiye'de kaç editör var? (Kaç ön okumacı, kaç düzeltmen?) Ancak büyük yayınevlerinde yetkin editörler bulabilirsiniz ki sayıları da belki iki elin parmakları kadar veya biraz daha fazla. Hele sanal sitelerin hali içler acısı. Kendilerince gerekçeleri olabilir ama daha çok "ticari" kaygılar içindeler. Sanat, epeyce uzak onlara. Editörlük bilgisinden geçtim, en temel dilbilgisi kurallarından habersiz çoğu. Edebiyatdefteri'nde altı yıldır varım. En az altı kez yönetime yazdım: Nicelikten çok niteliğe önem verin. Her üye, ayda en fazla bir ya da iki şiir ekleyebilsin. Aksi takdirde, asılan şiir bir saat içinde anasayfadan düşüyor. Kimse fark etmeden. Günde üç yüz şiir asılan bir kalabalıkta, az sayıdaki iyi şiir de güme gitmekte...
Böyle bir şiir cangılında, hangi hatayı görecekler? Ayrıca tüm sanal siteler için geçerli, birikimli/donanımlı editör(ler) var mı? Bence yok. Belki bir iki kişi. Çok yetersiz. * Dost, Benim tek şansım, şiiri ciddiye almamdır. Otuzbeş senedir edebiyatın içindeyim. Yıllardır, ayda en az beş-altı edebiyat dergisini düzenli biçimde (sürdürümcü olarak) izlememdir. Şiirin mutfağı dergilerdir. Şiir, sanaldan öğrenilmez. Şiir, ustaların kitaplarından ve nitelikli dergilerden öğrenilir. Ülkemizde aylık/iki aylık yaklaşık 100 dergi yayımlanmakta. Bu sitedeki kaç arkadaş, düzenli dergi izlemekte? Bunları sorgulamakta yarar var. Sanal ortamlar, daha çok magazinel bir havada. Böyle bir ortamdan sağlıklı bir şey çıkması beklenemez zaten.
Necatigil der ki " şiir kültürü diye de bir şey vardır." Bu kültür nereden alınır? Kuşkusuz, matbuattan. Yazılı eserden. * Sitede yazan arkadaşlara hep yazmışımdır: Lütfen düzenli olarak dergi izleyin. Günümüzde yazılan şiirle, kendi yazdıklarınızı karşılaştırın. Dergilere yollayın ürünlerinizi. Oralarda sınayın kendinizi. Küsmeyin hemen. Kolay değildir eleğin üstünde kalabilmek... Eğer şiiri ciddiye alıyorsanız. *
Hepimiz her şeyden sorumlu olmalıyız. Boşa akan su, gereksiz yanan lamba, kesilen ağaçlar, kurutulan göller, kuşların göç yolları, yakılan ormanlar... Envai çeşit kötülük... Emek hırsızlığı... Çalıntılar.
O güzelim Küçük Prens kitabının Fransız yazarı S. Euxperry'nin çok sevdiğim, hayatıma rehber etmeye çalıştığım, güzel bir sözüyle selamlamak isterim sizi:
Merhabalar. Hocam öncelikle çok teşekkür ederim. Okan Savcı'nın yakın dönemde yazmış olduğu "beni güzel hatırla" şiiri diye özellikle belirtmişsiniz. Ben ne demek istediğinizi çok iyi anladım. Söz konusu dizeleri alıntı yaptığımı belirttim. Ayrıca vereceğim linki de incelemenizi isterim. (http://www.edebiyatdefteri.com/siir/287431/beni-guzel-hatirla.html)
Çeşitli kaynaklara baktım. Evet kiminde Orhan Veli, kiminde de Okan Savcı’ya ait olduğu yazıyor. Orhan Veli malum 1950 yılında vefat etmiş. Siz Uludağ Sözlük’ten alıntı yapmışsınız, ancak diğer sözlüklerde de şiirin Orhan Veli’ye ait olduğu, ancak; editör açıklaması ile de (Okan Savcı’ya ait olduğu da söylenmektedir. v.s) dip not düşülmüştür. İnternet ortamında sözlük sitesi hazırlayıp bu tür hatalar yapılabiliniyorsa, benim de böyle bir yanlış kaynağı kullanmam doğal değil mi hocam? Elbette bizler de dikkat etmeliyiz. Sizin şansınız, Sayın Savcı’yı yakınen tanımanızdır. Can Yücel’in (daha doğrusu ona ait olduğu söylenen) Çaya Kaç Şeker şiirinin Elif Şebnem Akal’a ait olduğunu bilirsiniz. Kaldı ki bu şiir Cahit Berkay tarafından bestelenmiş ve Can Yücele ait olduğu da şiirin altına yazılmıştır. Daha sonra yanlıştan dönülmüştür. Gerçekten de sizinde söylediğiniz gibi bilgi kirliliği çok. Ben açık yüreklilikle söyleyebilirim ki, Şiiri Orhan Veli’ye ait olarak biliyordum. Öğrenmenin yaşı yok derler. Bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp derlermiş. Uyarınız için teşekkür ederim. Benim üzüntüm bu şiiri bazı edebiyat sitelerinde paylaştım, uyarının sizden değil, editörlerden gelmesini beklerdim. İmla hatalarına gelince, takdir edersiniz ki, her ne kadar şiir yazmaya çalışsak da bizler (kendi adıma) edebiyatçı değiliz elbette gözden kaçıyor. Dikkat ediyorum, özen gösteriyorum ama yine de gözden kaçıyor. Gerekli düzeltmeleri yapacağım çok teşekkür ederim.
Güne düşmüş bu güzel aşk şiirinizi yürekten kutluyorum. Bunu herkesle paylaşmaya fırsat veren seçki kuruluna da ayrıca çok teşekkür ediyorum. Selam ve saygılar
Dün hüsranla bitti Bugün, tüm umutlarım avuçlarımın içinden kayıp gitti Beynimi kemirir yarınlarda ne olacağı meçhul. İçten içe yaksa da yüreğimi ayrılığın ateşi Ben özleyeceğim her şeyini Unutma! Elbet bir gün sen de özleyeceksin…
iLHAMINIZ BİTİMSİZ KALEMİNİZ KAVİ.BAŞARILARINIZ DAİM OLSUN. SAYGI BİZDEN DOST KALEM.
gelmeyenvuslat tarafından 3/22/2014 2:06:17 AM zamanında düzenlenmiştir.
Merhabalar hoş geldiniz. Ziyaret ve yorumuınuz içn teşekkür ederim... Bizim kaybettikten sonra değerini anlamak kanımızda var ruhumuza işlemiş. Tekrar teşekkür ediyorum. selam ve saygımla...
Merhabalar hoş geldiniz. Ziyaret ve yorumuınuz içn teşekkür ederim... Bizim kaybettikten sonra değerini anlamak kanımızda var ruhumuza işlemiş. Tekrar teşekkür ediyorum. selam ve saygımla...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.