Kelebeğin Rüyası
bir ses bir renk bir koku değil geçiyor
gölgeler bir birine değen salkımların suçu kimin çığlığı kalmış eskimiş ağaç diplerinde boşluğun dudağında nem taşlarda sızı nasıl severdim yeşil bir dal olsaydım koşan çocukları ve uçurtmalarına kalkan rüzgarın kardeşliğini sevilirim mavi gök bir yanım karanlık bilinir oysa aynı yıldızları taşıyan sırtımın ağrısıdır mutluluk odasına doldukça pervanesi çınlayan ruhum suyu kuyusundan uyandırmak için döner kalbine aşk ikram edilecek olsa birilerine çoğalır insan bahar kocaman elleriyle açar gözlerini göller ilk yaşamıyı kımıldatır aksında kıyısı sözle uyandırılmış eski sisler süslenir kelebeğin rüyasında. |
oysa aynı yıldızları taşıyan sırtımın ağrısıdır mutluluk
Mutluluk nasıl bir şey yaşadığımız her saniyenin huzurlu olduğu andır diyorum saygılar üstat kutlarım kalemi -------