duymak serbesttirŞiirin hikayesini görmek için tıklayın bir delinin günlüğü.. omurgamda bir eğik çok mu acıyor sızlıyor mu acaba unuttum tenim yapraklarını dökerken . -’’yol kenarında ki siyah poşet tanıdık geliyor içindeki taşlar pardon! insanlar’’ hala -seni seviyorum- diyesim var git başımdan duymak serbest kaldığı zaman söylersin çirkin olmadığı zaman güvercin sesi ve kahveyi sıcak içebildiğin zaman ve yürürken masa taklidi yapmayı bırakınca adımların içi boş hissiz. _’’masa alındı mı dersin? belki onun bile hisleri vardır kimbilir’’ kaçalım maviye tırman beyaza basmadan kırmızıyla hiç tanışmıyoruz gibi dönüp bakmadan küllük isyanda çünkü bu ne karmaşa! artık beni yalnız bırak ya da bi değişiklik yapıp gülelim bugün .. .. .. pardon! biz kaybolduk da gülmeyi hatırlayan varsa yardımcı olabilir mi ? -’’ keşke saklansaydı kırmızı başlıklı kız o kurttan kolundaki sepetten çıkıp bir akşamüstü balonuna binip gitseydi’’ hayır hayır! ben masal sevmem ki yalan(cı)lar boyunca o gemide rüyalarım korkuyor kötü kokuyor burnum bozuluyor sonra gözlerim ah onlar en zoru! onarmaya ellerim yetmiyor çünkü benim ellerim küçük hem kirpiklerim boğuluyor sonra yanaklarım ve dudaklarımda kalan tuz izleri yaramı acıtıyor. -’’ bak yine yutkunamıyorum yemek yemeyi erteleme beni sevmeyi de -’’hem dünden beri bir öksürük sigarayı çoğalttın dimi? asma yaprağı gibi olacak tenim bu gidişle ağladığımın izleri kaybolsun diye duşa giriyorum ikide bir -ya ansızın gelirsen! sen yine de duymanın serbest olduğu gün gel okuyup yazmayı hatırladığım gün. |