Yalancısıyız Bizi Yazanın
ayaklarıma izin verdim
tırmanıyorum penceresine ikinci katın ve iki kadın biri eşine biri ölüme gebe doğacakları zamanı bekliyor ressamın suçu bu ressamın suçu saksıları eğimine bırakmış güneşi sıkı vermiş bir de perdeler soluklanıyor kimin acısı kime iyi gelmiş ki sokaklar sıcak avlularında gülümseyenlerle dolu bir bardak su içmeye zorlanıyorum gür buldu sevinçli buldu ve coşkulu ve abide kaidesini bozmadan dikiliyor yağmur altındayız korunaklı büyülerle ilişkili su sesleri ve ölüler yuvarlanıyor önümüzde basit bir masalı çalkalar gibi ilaç şişesine salladıkça başıma giren ağrı bu yolun iki yakası karar verici sükunetini koyuveriyor seç uyku veya ölüm diyorum girecek olsam ben kaldırımlardaki yorgunluğumu biliyorum anımsayıp anımsayıp aynı yolu binlerce defa ne zaman ağlamıştım bilmiyorum ayırt edici ışıklarını saklıyor lamba vakit seyrekleşti rüyamız da uzadı yani dokudum da hala kazak olmadı son sen üşümedin sen üşümedin ve ölmedin inanma sakın inanma yalancısıyız bizi yazanın. |
hayatı kırığı döküğü gözden geçirip hatırlayıp nefeslenip sonra gidiyorum...