düşlerin yalnızlığa düştüğü zamandiyelim şiddetli yağıyor yalnızlık ve kentin içi dışı sel duygular altında ağır bir rüzgarın soğuk nefesi çarpıyor kimsenin gelmeyeceği peronun tabelasına diyelim buruşuk bir anıyı sararmış resimlerle düzeltiyor gece aklın karmaşık düşkünlüğünde vuruyor göz kapakları tek tek ölümlü yüzler kalkıyor fotoğrafların yatağından diyelim boş bir sayfanın üzerinde bağdaş kurmuş hayat en derin haliyle diriltiyor sessizliği dışarıda iç yangın , içeride dışarı kimsesizliği akıyor ama demeden başlamakta var bazen en iyimser kavrayışları ortak etmek ömre en tevazu hasretleri yüreğin cebinde saklamak mesela anlayış gösterilen inancın ne olursan ol diye çağırdığını unutmadan ve bağışlanması gerekenin bağışlanması erdemin gözlerinde yada küçük bir umudu çocukların yüreğinde büyütmek kifayetsizce düşlemek hep düşlemek aşk ile şeref ile gökyüzünün alnına takılı mavi ile diyelim eski bir hikayeyle duyumsanıyor hayatın hayal bulguları gerçeğin özüne düşe kalka bırakıyor olmuş bitmişi geriye kalan tek farkla bilinmez son bir merhaba asılıyor duygular mezhebine ve birleşilen tüm yalnızlıklar büyük bir kalabalıkta kutsuyor yaşamın azizliğini ... bir düş diğer düşten farklı olabilir.önemli olan ikisini bir düşte toplamak.. |