5
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
2522
Okunma
yine bir yağmur ertesi toprağının kokusu
buram buram şimdi
uzak bir mevsimden rüzgarın esintisi
kuruyan yaprakların iklimsiz sürüklenişi kadere
nemli gözlerin buğusunda bahara hasret
ve bende senin yokluğun
karanlık kuyularda
yalnızlığın ölü kuşları okşayan elleri
tenimde vakti geçmiş kışların özlemi
dilim lal
bedenimde can hasreti
yükü gün güne daha ağır bir yalnızlık
gün gün daha solgunlaşan renklerin siyaha dönüşü
ertelenmiş kavuşmaları çağıran takvim yaprakları
yorgun bir yoksulluğun
can sesinden yoksunluğun
zemheri ayazıdır şimdi suskunluğum
kaç mevsim ötesinde kaldı çocuk sevinçlerimiz
mutluluk
gözlerimde gözlerin açardı geceden sabahları
eksilmezdi ipek saçlarında
yaprağı renk renk güllerin kıvrımları
ve bal rengiydi gözlerinde yansıyan gün ışıkları
sen yoksun şimdi
hasretlerin var bak ellerimde
gülümseyişlerimizi kaybetmişliğim bir de
oysa ,
sana gülümsemeliyim biliyorum
görememek benim eksikliğimden
yanımdasın elbet hala
sen beni görebiliyorsun
ben seni göremiyorum
bu belki bir haksızlık evet
hep keşke diyorum
keşke ,
ben de görebilseydim seni
göz göze gelebilseydik
duyabilseydim sesini yine eskisi gibi
yine saçlarımı okşadığını bilebilseydim
dizlerinde uyuturken
yine ninniler söyleyebilseydin bana
ne olurdu diyorum işte
affet hüzünlerimi
sen bakma benim bu hallerime
yine de gülümsemek var aslında
herşeye rağmen gülümseyebilmek biliyorum ben de
bulabilseydim izlerini
gülümseyebilirdim belki ben de sana
senden rica etsem , bana eskimiş gülüşlerimizi gönderebilir misin ...
5.0
100% (13)