gece düşer denize
/her yer, her şey aynı gibi gelir çoğu zaman /
/oysaki zamandır mevsimleri farklı kılan/ gün alıp başını giderken ufuk yine uzak bir yangın sonrası dalga dalga kanat çırparken solgun ışıltılarda martılar gölgelerin boynu düşer kayalıklara sesini duyarsın sanki hüzünlü bir şarkının sessiz nağmelerinde hasret ıslanır yeniden gözlerinde rüzgarla depreşir gizli bir yara esir alır ufukta hayali gözlerini yakamozlar aklını bulutlar gözyaşlarını savurur eski zamanlara dönmek istersin yine serin bir ilkbahar çağrısında kapatır gözlerini rüzgarlara bırakırsın kendini güneşin ışıltısı yine saçlarında savrulurken yüzüne hatıralar kan çanağı sanki dargın gülüşlere kahverengi gözleri zaman kederin izi solgun yüzünde buz gibi soğuk artık bir sevda mevsiminin titreyen elleri üşüdüğünü hissedersin sonra iliklerine kadar anılar kanar durur içten içe göz göz açılır eski yaralar akşam gelir gözü yaşlı yakamozlar çırpınırken hayaliyle anlar seni anılar bulutlarda hüzündür sevda gelir üstüne üstüne kanadı kırık martılar çığlık çığlık düşer ısınır yeniden kanar yorgun kayalıklar yeniden ve yine gece düşer denize ... Mert YIGITCAN 07 haziran 2011 istanbul |