SAAT GECE YARISINI ÇOKTAN GEÇTİ BİLE
Saat gece yarısını çoktan geçti bile
Gün ağırmak üzere Üstelik dışarıda bardaktan boşalırcasına bir yağmur yağıyor Bir fırtına Bir rüzgar almış başını gidiyor Bense seni düşünüyorum Bilirim sen bu yağmurda uyuyamazsın Korkarsın Yastığın yorganınla korkunu yenmeye çalışırsın Saatin tiktak sesi Şimşek sesi birbirine karışır Rüzgarın uğultusu içini ürpertir Dışarda anarşist bir yağmur Bulutlar eylem içerisinde muslukları sonuna kadar açmışlar Bir bakmışsın gök yarılmış Yastığın yorganın sırılsıklam Kirpiklerinde intihar korkusu Kendini kendine anlatamazsın, kendimden bilirim Özledim, korkuyorum diyemezsin Saat gece yarısını çoktan geçti bile Gün ağırmak üzere Gök yedi renge bürünmüş gibi Yedi iklim Yedi mevsim Bense yedi rengin içinden sıyrılan bir hapishane Bir ranza Bir kör pencere Bir demir kapı Sanki bir dünya içimde gürlüyor İçimde karanlık bir oda var sanki Koğuşlar, koridorlar birbirini kovalıyor Avluya yüzün düşüyor Yüzümde bir gonca gül bitiyor Gül kanıyor Odam kanrevan içinde kalıyor Dışarda deli bir rüzgar İçimde fırtına Elim, ayağım buz kesilmiş Saat gece yarısını çoktan geçti bile Gün ağırmak üzere Ve ben seni düşünmekten uyuyamam İbrahim DALKILIÇ 05/03/2014 03:20 |