sen yine de söyle şarkılarını...kapandı kapılar adına yakılan düşlerde ürperdi papatyalar yapraklar savruldu nazlı gelin duvağında bak karanfillerim de kurudu ardından bir de küstü baharlar serçeler dilsiz bakan görmez ne çoktun içimde oysa kaybolan / bulunamayan dem tutmayan anılar her vakit siyaha çalan mavisiz yüreğime dokunan şiirler de kör şimdi şarkılar kadar zincirler açıldı limanlar yitti ellerimde kalan özlemin ama yumdum gözlerimi inatla çığlıklarıma sığındım bir başıma yoktu yoldaşım ve sen bilmiyordun kiraz ağacının dallarında asılı kalmış çocukluğum dokunmayın sakın kanarsınız o acıyan yanım / can kesiği ama sen yine de söyle şarkılarını ben yokluğunda da yürürüm kırılan gölgeme basmadan eksik işte / ne yapsam yine bomboş künyeme kazıdığım ömür azığım yok katığım yok ah bu yalnızlık sığındım sevdama yar(sız)ım ucundan tuttuğum zaman meğer uçurum kenarıymış bekliyorum günde sabır / yarına kahır sana yürür ateşlerim bilmiyordun yar/sızım her günü biriktirdim bir kenarda yetmedi artık istediğim bir nefeslik sessizlik... ama sen yine de söyle şarkılarını düşsün ıssızlığıma bizsizlik... 12/01/2008 |
Takdir ve sevgiler bıraktım kardeşimin sayfasına.
Başarılarınız ve esenliğiniz daim olsun.
Saygımla selamlar... Sultan Yürük