Düşlerini işledim ipek ipliklerle halıcı kızların Huzuru aradım huzurevinde. Hazin bir öykü çizdim paranoyak zamanlarda... Öfkelendim “Git!” dedim “Arkana bile bakmadan” Gardiyana seslendim çığlık çığlık Demir parmaklıklar ardında.
Sevdiğimin saçlarını hayal ettim bir idam sehpasında. Tozlanan bebeğine ağlayan küçük kız oldum enkazda. Veda zamanı geldiğinde selamete susayıp sustum Yakardım Rabbime içimden geldiği gibi Bazen sitem ettim isyanı aklıma getirmeden.
Adını bile unuttum son mektubu yazdığımın Kırmızı uçurtmam salınırken göklerde Bez bebeğimi yaktım teneke sobamızda. Kova oldum çeşme başında, doldum, doldum Sel olup taştım sonunda sele verdim viranemi. Karadeniz’in dalgalarında aradım kaybettiğim anılarımı Ve kızıl çatıları özledim mor çatı altında.
Delikanlı oldum, sevdim, sevildim, ayrıldım Sonra sordum anneme “ Çapkın mıyım acaba?” Erkekleştim dövdüm, sövdüm parçaladım her şeyi Kadın oldum dövüldüm menekşe açtı gözlerimde Kapı çarptı desem de...
Buse hırsızı yaptım gülü, muhabbet ederken Kanattım karanfili uçarken kuşkanadında Mimozayı küstürdüm sarmaşığı sardım koynumda... Denize düştüm bir damlayken Okyanus oldum parçaladım taşları...
Emekli oldum evden kahveye, kahveden eve Hançerimi sapladım önümü kesen deve... Düşlerime gün düşerken kimi gün Seyahate çıktım saman yolunun kuyruğunda.
Sepette solarken kahkahalar İlham aradım çocuk düşlü kadının düşlerinde... Sabır sardım sırtıma Üç beden büyük yalnızlığımla İnfilak ederken gece...
Name yazdım yıldıza bitmek bitmeyen kalemimle Darılsam da küsmedim abla oldum, anne oldum, dost oldum Mehmetçiktim, süngümde cesaretim Polistim, göğsümde merhametim... Kamyon sürdüm yaralandım Sabaha kadar içtim bir meyhanede Süpürdüm sözcükleri Kürek kürek kürüyerek Kardelenler açtırdım karlı dağın başında Bir masal ülkesi kurdum kendimce Anılar minderimin altında.
Aya benzettim insanları bir yüzleri karanlık Yarınları özledim sabah kadar aydınlık... Şimşek oldum çaktım asumanda Çifte sulanmış çeliktim yoruldum savaştığım zaman da. Kumbaramda sözcükler, üstüste ekliyordum Bilmem ki hayattan daha ne bekliyordum. Sultan oldum, ece oldum bazen Hintli mihrace Yedi gün yedi gece döktüm hep hecehece O kadar dolmuşum ki bir türlü boşalamadım Her şey oldum velâkin hiç şair olamadım...
Afet Kırat
KİME YAZDIN BU ŞİİRİ DİYENLERE ARADA HATIRLATMAK GEREKİYOR, BELLİ BİRİSİ YOK, BEN HERKESİM HERKESE YAZDIM.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ŞİİRLERİMDEN DAMLALAR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ŞİİRLERİMDEN DAMLALAR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sevdiğimin saçlarını hayal ettim bir idam sehpasında. Tozlanan bebeğine ağlayan küçük kız oldum enkazda. Veda zamanı geldiğinde selamete susayıp sustum Yakardım Rabbime içimden geldiği gibi Bazen sitem ettim isyanı aklıma getirmeden.Teşekkürler
Afet hocam şair olmak için bu ülkede sürgüne gideceksiniz ve orada öleceksiniz.O zaman şiirleriniz değer kazanacak ve şair diye anılacaksınız...Günümün şiiri...Neler yoktu ki;Hayata dair..Çok bizdendi ve bizimdi...Usta Kaleminiz var olsun.Saygı ve sevgilerimle üstadem..Yorumlayan arkadaşın da sesine nefesine sağlık...
Kime yazdın, niye yazdın soruları da sorulabilir, yazdıkların yanlış da anlaşıkabilir, hatta baı şiirlerin bazılarınca beğenilmeye de bilir. Bu hayatın gerçeği. Sen bu defterdeki bazı insanları hakkettiklerinden daha çok önemsiyorsun. Bence problemin bu.
kime yazdın, niye yazdın sorularına cevap vermekten, yanlış anlaşılmaktansa hatırlatmak istedim, şiir yazarken ben ben değilim, ben herkesim, her kesime yazarım.
Ne güzel anlatmışsınız ablam, bir şair ben şairim demez zaten, şair olmayan koyar isminin başına şair ibaresini. Güzel dizeleri kutlarım. Selam ve saygımla.