Şöyle Başlar
güneşi sıcak camın arkasında karşılayanlar için derin bir uyku vardır
ilk iki cemre düştükten sonra kalbi yaralayan bir endişe ki kabus onun uzantısında veya ilintili bir mesafededir şöyle başlar toprak tersinden düşen yağmurun göğe yağma çabası o zaman bulut hangi iklimi dolduracak söylenmelidir mırıltılar baş ucunda tonlarca kedi yumağı biz gidiyoruz deyince gitmekle başlayan bütün eylemlerin peşinde kalbi kırık bir ölü nöbet bekler su kırgındır ve dalgınlıkla kendine atılan taşı boğar geceyle arasını süsleyen her intihar gölgesini gizlemek için kendi cinayetini tasarlar omuzunda boylu poslu kılı adamın eli oraya dalıp nefret etmek için methiyeler topluyor sana nedense sağlıklı ama yağlı koyun etiyle besili boğumlu parmakları var aptalca ve gaddarca seviyor teninin üstünde ki elbiseyi inebilse çürüyecek elleri babişkonun ve şişkonun kalbinde yaşayan devam maması ona ölü gözüyle bakan bir kapı çarptı demin muhakkak içi boş değildi cereyanlar fısıltılar ve diğerleri kum saatinin altında beklediler ona ait olmayan bu ırmağı görmesi yasaklanmış bir rüya hali ve uyanış kırmızısı sarılınca ne çabuk unutuluyor her şey. |