ADIM SENSİZLİKadım sensizlik bin yıldır uçurum kenarı yalnızlıkta yaşıyorum küllere benzenmiş bir tabure üstü hayallerim ve sulara kaçak zamanlarda karışan düşlerim var benim adım sensizlik irili ufaklı çığlar karışıyor kar zulası başıma öteki boşluklarda gezinmedim hiç tek bir karanlığım var oda kimsesizlik gecesinden emanet bana sakallarım şiirler düşürür uyduruk trenler geçerken yüzümden bakarım yolculara tanıdık bir lisan ararım konuşkan sayıklamaktan meczup yaralar açılan dilim oynamaz hiç bir cümleyle boş ve manidar hikayelere takılırım sonra hikayenin hecelerini yediririm yalanlara öyle uysal beklentilerim yok artık küçük bir mezarlık masamın üstü ve ölen tüm hayallerim yatıyor suskunca adım sensizlik geri geri giden vakitler kurduğum saatim ve yapraklarında rakamlar yerine kuş cıvıltısı olan takvimim var benim öyle anıları asıp yüreğime nefesimden ipini çektiğim hiç olmadı uzak geçen gemilerin götürdüğü zamanları vurdum bazen bazende aklımı esir almaya çalışan seni sürgün ettim ağlamalar düşerken kirpiklerime adım sensizlik dört duvarında dördüne düşmanım dost olduğum bir umudum yok saklı hüzünler arasına sakladığım bir kaç pişmanlık birde ıhlamur çiçeklerine dizdiğim kokun bende basit kandırılmalar yaşıyorum hayalet resimlerde olmayan sen var olan yüzünle karışıyorsun koynuma göğüs kafesimden çatlayarak çıkıyor o an yüreğim bakıyorum yokluğunun zemheri gerçeği çarpıyor suslarıma ve adım sensizlik tertiplenen her yalnızlık ayinlerinde ben varım yakaracak çırpınan dualar ezberimde yok tanrı çoktan azat etmiş mutluluklarımı artık adı sensizlik olan bir yalanda öylesine söylenen bir şarkının son kıtasıyım |
bin yıldır uçurum kenarı yalnızlıkta yaşıyorum
küllere benzenmiş bir tabure üstü hayallerim
ve sulara kaçak zamanlarda karışan düşlerim var benim
adım sensizlik
irili ufaklı çığlar karışıyor
kar zulası başıma
öteki boşluklarda
gezinmedim hiç
tek bir karanlığım var
oda kimsesizlik gecesinden
emanet bana
sakallarım şiirler düşürür
uyduruk trenler geçerken yüzümden
bakarım yolculara
tanıdık bir lisan ararım konuşkan
sayıklamaktan meczup
yaralar açılan dilim
oynamaz hiç bir cümleyle
boş ve manidar hikayelere takılırım
sonra hikayenin
hecelerini yediririm yalanlara
öyle uysal beklentilerim yok artık
küçük bir mezarlık masamın üstü
ve ölen tüm hayallerim
yatıyor suskunca
adım sensizlik
geri geri giden vakitler kurduğum saatim
ve yapraklarında rakamlar yerine
kuş cıvıltısı olan takvimim var benim
öyle anıları asıp yüreğime
nefesimden ipini çektiğim hiç olmadı
uzak geçen gemilerin götürdüğü
zamanları vurdum bazen
bazende aklımı esir almaya çalışan
seni sürgün ettim
ağlamalar düşerken kirpiklerime
adım sensizlik
dört duvarında dördüne düşmanım
dost olduğum bir umudum yok
saklı hüzünler arasına sakladığım
bir kaç pişmanlık
birde ıhlamur çiçeklerine
dizdiğim kokun bende
basit kandırılmalar yaşıyorum
hayalet resimlerde
olmayan sen
var olan yüzünle
karışıyorsun koynuma
göğüs kafesimden çatlayarak
çıkıyor o an yüreğim
bakıyorum
yokluğunun zemheri gerçeği
çarpıyor suslarıma
ve adım sensizlik
tertiplenen her yalnızlık ayinlerinde ben varım
yakaracak çırpınan dualar ezberimde yok
tanrı çoktan azat etmiş mutluluklarımı
artık adı sensizlik olan bir yalanda
öylesine söylenen bir şarkının son kıtasıyım
muhteşem olmuş kardeşim
tebrikler ..........................saygılarla