AŞK YANGINSA EĞERBuluşuyoruz Koynumuz karanlık Acemi değil aslında bu mesele de ellerimiz Ellerimiz biraz da bizden değil aslında Bildiğimiz en sahici yalanımızdı yaşamak Aklımızda kuytular Yakalıyoruz gözlerimizi ele veren ışık tanelerini Yakalıyoruz ayrı ayrı düşünmeleri ciğerinden Sarılıyoruz dolambaçlarımıza Bir insan alıyorum ışığın küçük elinden Dolduruyorum ruhuma Anlam katıyorum yaşadığıma Renk oluyor sonra kattığım yerden yaşanan Biraz beyaz biraz duru En çok ta mavi Bilmiyorsun çünkü Hürriyetimizdi umudumuzdu meğerse mavi Ne erkekti o ne dişi Seni görüyorum sonra Uzakta Bir gölge boyundasın Almışsın gözlerimi parmaklarının arasına Bulut dolduruyorsun bakışlarıma Ve başaklar saçılıyor kirpiklerimden avucuna Bir rüzgar sesleniyor saçımın yapraklarına Bakıyorum ayaklarımdaki saksı Camındaki en uzak saksı Uzakça bir tenhasından sesleniyorum Kimi kederli kimi neşeli şarkılarla Aklını almış gözlerim eyvah Görmüyorsun nerde tenim nerde ayaklarım Sığamıyoruz bir kez daha aklımızdaki kuytulara Çiçek olsam ayrı düşer miydim toprağıma Çiçek olsam saksı girer miydi toprağımla arama Ve anlıyoruz ki Yüreğimizde tıpkı ellerimiz gibi Ölümü doğuruyor bakışlarımızın değdiği tüm çarpıntılara Kimiz ki biz Mucizeler doğmuyor fukaralığımızda Sor hadi o çok güvendiğin aklına En çok hangimiz öldü ve sonra yeniden öldü Tenden yangınlarda Aşk yangınsa eğer Ve aşık yanıyorsa Yaşam doğar mı dokundukça Bulut doldurduğun bakışlarımdan Saadet YILDIRIM |