ÖMRÜMÜN YARISI
bugün sevgi dolu mektuplarını yakıyorum bir bir
satırlar üzerinde güneş misali gülümsedi gül siman tutamadıgım göz yaşlarım tek tek damladı topraga yüregim öyle bir sızladıki kendimden geçtim yarr sanki bütün gökyüzünü getirip üzerime bıraktılar sağımda anılar solumda bitmek bilmeyen acılarla yürümeye başladım hedefi olmayan kör kurşun gibi dizlerim titriyor gözlerim kararıyor boguluyorum yamaçlara kurulmuş son baharın bıraktıgı kırıntılar esen rüzgar içimi titretiyor yol vermiyor dağlar gecelere mahkum oldu garip gönlüm senden sonra soldu sevda bahçesinde açan güller kurudu dallarım sensiz anlamını kaybetti sayfalara dökülen mısralarım uçurum gözlerinden düşerdim derinlere saplanırcasına tutardım ellerini bir bebegin anneye hasreti gibi gün agırıyor yine anılar geçmiş bekliyor sokak köşesinde adımlarım öyle agırlaştıki gitmek istemiyor yanından gece çok soguktu üşüdünmü topragı çekmişin üzerine yastıgında buz gibi olmuş neden ismini yazdın buraya dargınmıyız gülüm neden cevap vermiyorsun konuşsana anlaşıldı sen sevgililer gününü unuttum zannettin demi unutmadım en sevdigin elbiseyi aldım ama onun rengi siyahtı sen neden böyle beyazlara büründün hiç yakışmamış sana ağlıyormusun ne oldu kötü bişemi söledim kırdımmı seni nereye gidiyorsun dur lütfen gitme bırakma ellerimi bırakma her sabah hayalinle uyanıyorum dünden farksız bugünüme göz pınarlarım kurudu artık dökecek tek damla yaş kalmadı resmini astım odamın duvarına bakınca iç çekiyor yüregim aşkını yazdım ben kalbimin sevda kıyılarına kimse silemez ömrümün son nefesinide yanında verecegim bırakmam seni Erkan ŞEREMET |