UY/ANIŞ GÖNÜLE VARIŞTIR
Beni seninle aynı zaman diliminde basmışlar.
Atomlarımız moleküllere bölünmüş sevişiyordu, Aynada bizi izliyorduk biz, Gölgemiz yansıyordu sıvası dökük duvara, Çığlıklarla öldürüyorduk eski aşklarımızı, Ben göğsünde asıyordum ipleri, Sen taburesinin önünde bekliyordun hazırda, Ölü gözlere bakıyorduk beraber, Her yer aşk ölüsü oluyordu, Kısık sesle okuyorduk selalarını, Kimseler duymasın diye, Çığlıklar ardı ardına koşuyordu, Bir sese yetişmeye, Polis telsizlerinden anons geçiyordu aşkımız, Yarı beline kadar çıplak vaziyette. Bir istasyonda bulmuşlar bizi, Uygunsuz vaziyette. Sonra sen oluyordum, ince bir siluette, Biraz ellerin, biraz gözlerin, biraz sen, Büyüteçle büyütüyordum aşkımı, Mizahı yok bunun biliyorsun, Senin sevmenin şakası, Yoktu biliyordum. Sigara molası akabiydi, Ciğerlerim fırsatı sende bildi. Şiirlerin ardına gizlenen bir ünlem gibi, Yada ardına atılan bir ünlem gibi, Kalbine girmeyi bekledim, Andı Seni andıkça andı. Yitirdi geçmişini yüreğim, Sahipsiz mezarlarda. Bir vardiyasında yine gecenin, Parça geliyordu her şey. Asmaların son üzümleriydi, Mevsimin belki dünyanın son üzümü, Şaraba niyeti yok. Düeti kaçak tütüne kalmış, Baş eder mi bilinmez. Nöbetçi_Piyanist |