NE OLUR
Hızla yere çakıldığım bir rüyanın sıçrayışından akıtıyorum bu satırları.
Nicedir gün batıyor buralarda, mevsimler sararıyor, Dil lâl konuştuklarımıza susuyor. Fotoğraf karesine sıkışmış mutlu günler avuçlarımda can verdi. Sakiliğini gülüşün yapıyor her gecenin, Sigaranın tadı zehir, hüzün suzinak makamında. Anılar gözlerimde cilveleşmekte, Yollarda eskidi güzelim bana yürümediğinden beri. Günü doğmayan yarınlarda inadına hayatta kalma, İçinde taşırken katilini ipini çekememek Canın yanmasın diye soluma yatmadığım geceleri yastık altında biriktirmek... ‘Bu ne sevgi ah, bu ne ızdırap Zavallı kalbim ne kadar harap’ Alın karam, yüreğimin kan çıbanı Hangi kitaptan öğrendin vefasızlığı, Hangi sevdanın lügatinde var kalleşliğinin cevabı. Kahpe içeriden olunca, kapı kilit tutmazmış, İçimin titreyişi, mum misali tükenişi, Kendimden eksildikçe kör düğüm sancıya birikmişi. Hani kapıyı kapatsan diyorum sensizliğe ısınamadığımdan çok üşüyorum… Benden artık kimseye hayır gelmez, nefretim bir kez daha sevdaya eğilmez. Sende bilirsin aklım affetse, yüreğime söz geçmez. Ama yine de; ’ Ne olur bir sabah kapım çalınsa Açınca gülüşün içime dolsa Belki bir meyhane biraz da rakı Sen türkü söylesen ben eşlik etsem ‘ Suna GÜLSOY |
Şiiriniz saglam karekterli
oldukca hoş anlatımlı
melek kadar saf ve tamiz
duygularla yazılmış kutlarım