“ALÇAK GÖNÜLLÜ”
-I-
Ne ben oraya geleyim Ne de sen beni şölenlerle ağırla Ne kırmızı halılarda yürüyeyim Ne de karşılanayım alkışlarla. Ben şuramda öyle iyiyim ki Altımda ahşap sandalye Önümde bir ucu kırık masa Üstünde anteni gülden bir radyo Tebessümümde dağınık bir sohbet Konusu serden seraptan olsa da Çıkınımdan dökülme ve hıçkırıktan içli. Çayım, sigaram yanımda Peynirim, rakım da Biraz kadife ses, biraz devinimli düş Biraz neşe, biraz hüzün, Biraz da memleketimin olmazsa olmazları Bazen de Yatılı misafir ezikliği Kadere atıf tekmil çevrem Cehaleti aydınlatan sahneler. Hayıflanmalar, üzülmeler Ve derinden iç geçimleri. Körfez şu yanımda, alabildiğine beklenenler bu Diğer yanımda aynı evin göğe bakanları Karinasız sandalımda bizim insanlar. Çoğu kere delifişek fırtına içimde Kaygıya mermi sıkar öykümün sol köşesi Vuruntular var gücüyle dikine dikine Hırsımın ırgatı aklın Hürlük köşküne geç varışının öfkesi İyiyim ben böyle Al gölgeni bedene düşmüş düşlerimden Özgün çekeyim kelepir nefesi. -ıı- Ne acı yaşamaların yük gelmesi Nasıl bir vahşet insanın insanı yemesi Ne dehşet ölümlerin görmezden gelinmesi Çıldırmaz mı öfke, dilini ısırmaz mı hiç endişe Bir kemana sarılmaz mı keder Şu kurgusal devinimli yerkümeste Kısmetse yaşamalara ekli biraz daha zaman Tüketmesin hürlüğümü hırstan umulan Tutkular, utkular, akla sürülmüş olgular Yaşamalara sarılmış yabancı kurgular Benim derdim değil Benim kavgam sevmeler Benim kavgam hürlüğe doğum Sevmeleri sevilmeleri göz göze görmeler Benim kavgam Kıvrımlarda evrimsel estetizme varmalar. -ııı- Ne bağdaş kurdum gücün gölgesine Ne pösteki serdim çakal bölgesine Ne atladım siyasi ırgatlar terkisine Ne de tuz attım teşhir işçileri helkesine Ben şuramda, kendi kendimle varım Ucu çetrefil dövüşlerimle beraberim. İktidarlar, erkler, üretimler, tüketimler Gösterimler, akıl çelmeler Benim bedenimde işlevsiz işler. Mutlu olmalar, haza varmalar, iktidarlar Saklı aslında kıvrımaltı şehrimde Ne küresel ne evrensel ne de göreceli Kurmuş bağdaşını derya üstüne karinasız sandalım Dört yön, dört zamanlı işler. Dışa vurum, doğallık, aşk, estetizm, biraz da sen Bohçamda ekerim, gökte biter, yerkümeste biter Hor görme, ben böyle iyiyim kendimle Al kandilini “alçak gönüllü” yaşamalar apış aramda tüter. -ıv- Düşür omzundan gündelikçi kalpazanları Hürlüğü hürlükte bulmayı özlerim Ve seni bedende değil, sende seni Keşfi natamam mizansende beklerim. Tem 2015 Narlıdere/İZMİR |