SUSMAK..konuşmalarım çoktan öldü.. susuyorum sözcükler sokakları ayıltıyor yağmurun ışıkları düşerken seslere bana tekil dürtülerimin sızmış harfleri kalıyor hiç düş göstermeyen bir uykunun lal hali gibiyim ayrık heceler boğuluyor teneffüsü olmayan sulak hayallerde ben o hayallerin dibinde baloncuklar çıkaran balık oluyorum.. halbuki aklımın resmi dillerinden geçiyor konuşmak istediklerim kekeme resitaller es vererek çatırdıyor beynimde ve asla söylemek istediklerimi azat edemiyorum.. susuyorum sürgünler boy vermiş romanlar yığılıyor caddenin camekanlarına elimi uzatıp okumaktan çekindiğim hayatlardan alıyorum içimde bin bir çığlık suskunluğumun yanılgısında sessizce eğiliyorum sayfalara bağıra çağıra okumak istiyorum tanığı olmayan git gelleri ölüm türkülerinin hikayeleri vuruyor gözlerimin şafağına usulca saklanıyorum anlatılanlara yine susuyorum ve anlatıyor kitap ben dinliyorum.. nasılda sessizce duruyor cebimdeki acılı kelimelerim aşkın yolculuğu yazılıyor penceremin karşı şeridine ve harf harf cebimden çıkarıp yolculuğa hoşçakal ediyorum onları hantal zamanlar yorgun, kimsesiz ve suskun duruyor bende yalnızlığımın suskun çocuğunda ezberliyorum dilsizliği .. konuşmalarım ol ağzımdan fırlayacak hayatın her kilometresinde söyleyeceklerimin sahibi ol suskunluğum yitik acılar besliyor yanımda duran gölgem kadar battım harfsiz kıyamete batıl yalanlar hariç bütün ziyan kelimelerimi topla habersizce.. susuyorum ağır bir itham kaplıyor irdelenmiş düşlerimi baygın sorular kaplıyor ölü cevaplarımı söylenecek hiç bir kuru gürültü kalmadı bende sen yüreğinin sesiyle konuş benim yerime...... sustuğun kadar konuşuyorsun aslında..... |