ve gökten üç elma düşmedi
hadi yık gözlerindeki benli sevinçleri
aynı masalın içinde cayır cayır alev ateş yandık nasılsa ahım uçurumlardan yükselen çığlıklarımın yankısı her iki yakanda ellerim gibi kalsın... bana içinde yürek olmayan toprak kokan bir cesedi sürüklemek kalsın.... aynalara dargın gözlerim şakaklarımda kara kara kışlarla yürünmez mahşere ben sol yanımda cehennem ateşiyle yürürüm sen aldırma... çökmüş omuzlarıma abanmış saçlarında cennet kokusu... dünden kalanlar şiir kırıntısı anlamsmını yitirmiş bir kaç mısra işte... yüzümdeki derin çizgilere gömülmüş acılara boğulup kaybolmuş o eski pervasız gülüş donmuş... güğüm tarumar soğumuş kararmış güneş sol avucumda titreyen bir dolunay sağ elimin ayasında buz kesmiş bir tomar yıldız ölüsü... ben sessizce çözülüyorum bir demli cayın üşüyen buğusunda dağılıyorum balıkcı kasabasında küf kokan salaş sabahcı kahvesinde... biliyormusun o masal bitti o kapkara denizin başını yasladığı o koca dağda yerle bir oldu silindi... silindik bu köhne kasabanın gizemli silüettinden koca bir hiç gibi ve gökten üç elma düşmedi ... Hassan ODABAŞI |
toprak kokan bir cesedi sürüklemek kalsın....
biliyormusun o masal bitti
o kapkara denizin başını yasladığı o koca dağda yerle bir oldu silindi...
tebrikler
_sibel_ tarafından 12/28/2013 2:22:53 PM zamanında düzenlenmiştir.