...ölürümbenden sonra bu kasaba ve bu başı göklerde mağrur dağ baharlar kuşanmayacak çitlembikler erguvanlar hep sana çıkan çamurlu dik patikalarda açmayacak şu cizgileri silinmiş yollarda sevda türküleri duyulmayacak yağmurlar bensiz öpecek toprağı iki gözünün ortasından ve ayrılık ölüm sensizlik zulüm olacak ... bu yollar kahrolası yokluğunun ardından ağıt yaktıran kimliksizliğime isyan çığlıklarıma giden yollar değilmi şimdi... kaldırımların hafızasından adımlarımı kasabanın silüetinden gölgemi sesiz çığlıklarım gökyüzünnün hesabından düş... göksu sus olmuş serin sularında yakamozlar ölür gökyüzü kan ağlar yıldızlar bir bir dökülür sol yanımda soysuz bir yara sökülür kanar soluğumda nefesim sensizliğe savrulur bin küfür... kara derili deniz sığmaz çukuruna dövünür yanlızlığımı bir dalgalar döver birde yağmurlar yağarda çoğaltır yakamozlar gibi günle birlikte yavaş yavaş yıldızlar gibi kalabalığın ortasında yanlız bir başıma ölürüm... gör işte suda yandı ey aşk yorgun düşlerim kurşun yemiş kuş misali düştü ufkun karalara bulandığı bittiği yerde yalnızlığa karışıp ölürüm... varacağım yer sen son bir kaç damlanın düştüğü öksüz saatlerin dakikaları sorguladığı yerde öl dediğin yerde ölürüm... biraz sana çokça bana ağlayacak buz kesmiş parmak uçlarımda kalemim sana ulaşırım aklımdaki son şiirin mısralarında öl dediğin yerde ölürüm... Hasan ODABAŞI |
kalemınızden cok guzel bır sıır okudum susmasın yurek sesınız
saygı ve selamlarımla
BARAN ÇETİN