elais XVIII
dudaklarım ellerim üşüyor
narımsı sıcağın dudaklarımı ellerim alev ateş tenini terketmiş neden rüyalarım kara basanlara esir düşmüş sensizlik iliklerime işliyor lime lime şiirlerim yetim çocuklar gibi neden üşüyor elais yoksa ölüyor muyum... kar yağıyor bu kasabaya lapa lapa umutlarım ıslanıyor düşlerim düşlerim üşüyor ölüyormuyum yoksa... nerede öbek öbek yıldızlar dolunay göksu buz kesmiş yakamozlar sürgün edilmiş saçlarımdan göz yaşım akıyor ölüyor muyum elais... sokak köpekleri gibi titriyor verendada senli sevinçlerim onlar da mı ölüyor yoksa.... saksıda begonyalar vazoda beyaz gülller avuçlarımda aminleri çalınmış dualarım üşüyor ölüyor muyum... koca çınar gövdesinde o iki sessiz harf dibinde gölgelerimiz kaybolmuş onlar da mı ölüyor elais.... martılar çekilmiş göğümden martılar göçerlerden değil yoksa martılar da mı çamurlu dar sokaklarında buz kesmiş bir kaç sefil gülüş çamurlara gömülüyor sokak lambaları can çekişiyor yoksa bizli her şey mi biz mi ölüyoruz ... yani şimdi biz ölüyor muyuz elais ... Hasan ODABAŞI |
işte burda takılı kalır tüm düşler....
kutluyorum kaleminizi saygılarımla