Hayatın Lambaları Hiç SönmesinEy hayat, seni uzaktan sevmek Sevincini, üzüntünü uzaktan paylaşmak Yağmurunda ıslanmak, karında buz tutmak Seni iyi tanımak, doğru anlamak Kolay değil sensiz yaşamak… Her an gözlerinde parlamak Dudaklarında tebessüm etmek Okumak, okunmak Dilsiz kayalarına çarpıp parçalanmadan geri dönmek Ve oyunu kuralına göre oynamak Kolay değil şartlarına ayak uydurmak… Olmadık zamanlarda deli rüzgarlarına denk gelmek Kırılıp dökülmeden boşluğunda sallanmak Devrilmeden ayakta kalmak Kedere kahkahalar savurmak Kolay değil sahnende rol almak… Ey hayat, zorluklar içinde herkese bir ömür biçtin Sevmeyi, sevilmeyi öğrettin, gözlere ışık tuttun An geldi titrek mum alevi gibi bir yandın bir söndün Güneş oldun parladın, ısıttın An geldi karanlık kuyulara attın Mutlulukta, sevinçte ömrü kısa tuttun Bazen acılarla imtihan ettin Sevenleri birbirinden ayırdın Zincir vurdun ellerine; kini, nefreti öğrettin İsyankar kıldın, aşktan soğuttun Ama kendinden vazgeçirmedin Yaşattın, ağlattın, güldürdün, öldürdün… Ve sonra; ağaran her günle yeniden doğurdun Sımsıkı bağlar kurdun, göğsünde besledin Görünmezlerde kendini sayfa sayfa okuttun Günahını, sevabını satır satır ezberlettin … Gücün tartışılamaz, varlığın inkar edilemez İnsanoğlu gelir, gider ama sen bakisin Gerçeğin içinde başka bir gerçeksin Korkuyla terbiye etme, incitme! Işıkları erkenden kapatma!.. Sen hiç bitme… Ey hayat!.. Rukiye Çelik Ankara 24 Aralık 2013 |