TSİRA
Sonbaharın ocak alevinde üç öğün hasret aşım
Beyaz bir gül yaprağında al yazgı gibiyim Ezberlenip unutulan hicaz şarkılarda kayıp sevda Siyah beyaz çağların teknoloji ziyaretleri de yok artık Yüz yıllardır bitmedi kapımızı çalan davetsiz istila Kalem ve kağıda da sıçradı ihanet Tanımlayamıyorum kendimi parmak izi sorgularında Gözlerimin bebekleri yoksul bir ülkenin aç çocukları kadar hasret sana Son kez arıyorum seni Belki de düşürdü ölümü eşiğime bu yalancı dünya Nereye kaçsam sen yerimden vuruyor beni sevda Bütün çığlıklarımı kuşandım ve düştüm kapına Belki de bir kuşun özgürlüğe kanat çırpışındayım Belki de dağlar ardına bir Şahrut yapmış beni mevla Seyduna’yala yan yana ve hasret onun bağrına Belki de bir bıçak keskinliğinde yalnızlığım Ama şunu çok iyi biliyorum ki kayıbım Tsira kayıbım Sensiz göremiyorum ışığı siyah gözlerimde Göremiyorum sensiz işte Tsira farkında mısın? Geceleri masallarla uyuyan çocuklar kalmadı Gök gürültüsüne sunulacak bir korkusu da yok artık yalnızlığın Şafakla birlikte ilahi çağrıya icabet eden insan sayısı da azaldı Yüksek katlı köylerde birbirine karışıyor mahrem sesler her gece Ve lanetlenmiş bedenleriyle yürüyor ayaklar güne Yollar kulakların çığlığında sessizliğe terk edildi Hiçbir baş eğilmiyor saygı ile Gözlerde sürekli kaçamak bakışlar Sokak aralarını dedikodu kabuklarıyla kirleten uzun donlu kadınlar da kalmadı Hiç kimsenin umurunda değil şalvar giyen modern insanlar Mevsimler erken doğum sancılarına çıplak yakalanıyorlar Gök yüzü bile kirlendi asiya mi Bağımsız değil,tiryaki dudakları sise Aşk nedir Tsira Bu hayatın sırrı ne Yalvarırım söyle Yoksa vuracağım bütün insanları tek nefeste Kim olacak söyle bunca suçun faili Asiya mi bir biz kaldık seninle iki şüpheli Tıpkı yaşam ve ölüm gibi Ya bir olacağız seninle Ya da ikisi Tsira dağlara bak Bir yan buz tutsa da güneşi karşılar her sabah öbür yan Günlerin sevdası da iki eşit pay Hem aydınlık hem de Ay Hayata sevdalı her canın içinde bile gizli bir yaradır ölüm yar Bunca ikilemin arasında bir ben miyim fazla öbür yanına? Bir güneş doğması gerekmiyor mu bu sevdaya asiya mi? Aşk versin bu gelişe ayakların Düşür önüne sevdayı ve bırakta ıslansın adımların N`olur anla beni Tsira Ve ağlatma artık Allah aşkına Yoksa kana bulanacak bildiğin bütün yağmurlar bu yarayla Tsira denizi görmeyeli çok oldu gözlerimin coğrafyasında Ve yaralı çığlıklarıyla martıları Kirpiklerime dokunan rüzgarları İşte o an bir bardak çayla satardım dünyanın anasını Kanım daha bir deli akardı Biliyor musun asiya mi Sigaramdan bile vazgeçerdim Dünyadaki hiçbir zehrin gücü beni öldürmeye yetemezdi o an Özlüyorum Tsira Özlemimde saklı bütün yalanlar Sahi Tsira onlarda özlüyor mudur beni? Sana yolladığım haber ulaştı mı kırık kanatlılarla? Bilmiyorum ama Denizi getir demiştim yanında Getir onu martılar ulaşır bana Ulaşır bana senden sonra yalan olan bütün sevdiğim zamanlar Bir umutla bekliyorum burada Bedenim karantina Yoksa diyorum kendi kendime Yoksa yüzme bilmiyorum diye mi boğuyor beni dünya? Bu nasıl hayat asiya mi Mavi özgürlük ise Bu neyin mağlubiyetidir o halde bir kulaçta Yenilmemeli bu sevda asiya mi Yenilmemeli sana Yoksa çürürken kemiklerim Toprağım bol olmayacak hiçbir mezarda Tsira bu sevdaya daha kaç cesedim düşmeli? Daha kaç kedi kılığında dirilmeliyim? Söyle Allah aşkına Sırf acıyasın diye onlarca kez yıkıldım ayaklarının dibine Dik dur deme bana Kan görmeden aşk mı olur asiya mi Acımadan yaşanır mı hiç sevda böyle doya doya Bakma böyle tuhaf tuhaf yüzüme Tsira yalvarırım bakma Tanımlayamıyorum seni kendimde İstersen sok gözlerini kalbime ve al sevdamı at Belki o zaman anlarsın ölüler neden ağlamaz Ve her sevdaya şiir yazılmaz Şiir gerçek sevdaya asiya mi Sevda da senden yana Tsira kaldır şimdi başını ve semaya bak Bende bu umut yoksunu hayatın herhangi bir yerindeyim şimdi Sonuna ayrılık yazdığın bu hikayenin gel canına kastetmeyelim ellerimizle Öldürmeyelim bu sevdayı ve bizi tek bir nefeste Yenilmeyelim bu karanlığa asiya mi Tükenmesin umutlar Çıldırmama ramak kaldı asiya mi Bütün hayati bulgularım bir bir tükenmekte İki dudağının arasında ölüm fermanım Çığlık ve uğultular eşliğinde gelmeye çalışırken ben Yalvarırım bu sevdayı toprak altına ellerimizle uğurlamayalım Asiya mi orada mısın Asiya mi duyuyor musun beni Üç talakta boş olsun ki sevdam ihanet etmedim daha ellerine Hala bırakıp gittiğin kadarım Bir infilakla parçalanıyor bedenim Tsira kayıbım N`olur bul failimi N`olur bul! Kendini Aşkı Ve beni.. |
Asiya mi duyuyor musun beni
Üç talakta boş olsun ki sevdam ihanet etmedim daha ellerine
Hala bırakıp gittiğin kadarım
Bir infilakla parçalanıyor bedenim
Tsira kayıbım
N`olur bul failimi
N`olur bul!
Kendini
Aşkı
Ve beni..Tebrikler Ali bey, yine dopdolu bir eserdi... kutlarım saygılarımla..