Ey Hakikat
Ey hakikat
Bir şiir gibisin Dilimin ucundan geri döndürdüğüm Acı acı yüreğime yutkunduğum bir şiir Kibrit gibidir kelimelerin Kâğıda düşse yakar sayfaları Denize düşse ummanları tutuşturur Seninle duygular sel olur Yıkarsın bentleri Önünde duramaz firavunlar hamanlar Yıkılır sarayları kisraların Yıkılır yüzüstü Lat Uzza Menat Hübel Yıkılır çürük iple bağlanmış direkler Yıkılır gönülleri bölen duvarlar Her yer Berlin olur Her gönül Kâbe Her nehir Nil Her deniz Kızıl Ey hakikat Namahremsin benden başka herkese Seni kafes ardında tutuşum ondan Ondan sakladım yüzünü nadanlardan Ondan sakındım sesini Seni ondan uyuttum göğsümde Ashabı Kehf gibi Seni bir görseler mecnun olurdu herkes Düşerdi peşine kalabalıklar Sel olup akardı sokaklardan Yıkılırdı bu selin önünde bentler Yıkılırdı sarayları kisraların Yıkılırdı yüzüstü Lat Uzza Menat Hübel Yıkılırdı çürük iple bağlanmış direkler Yıkılırdı gönülleri bölen duvarlar Her yer Berlin olurdu Her gönül Kâbe Her nehir Nil Her deniz Kızıl Ey hakikat Sen karanlığa doğacak güneş Firavuna Musa Efsunlara asa Ateşe İbrahim’sin Ey hakikat Doğacaksın elbet bu ufuktan Yalanlara bir korku düştü Karanlığa bir nur Toplanmaya başladı düzen çoktan 12.12.13 / Çorum /10:45 |
şair yüreği her zaman
hüzün dolu neşe dolu ..
dugusallık diz boyu
dalından koparılmış çiçeğe benzer ...
susuz vazolarda kalmaması dileğimle..
kutlarım yürekten.