Moruk!

Çok ucuza gitmişsin be moruk
Hayat seni iyi harcamış
Eskilerin dediği gibi
Bir metelik bile etmemişisin
Bir delikli kuruş kadar olmamış ederin
Sen vefasız yolcuların binek taşıymışsın
Anladığım kadarıyla
Sırtına basan atına binip gitmiş yoluna
Senin de sırtında izi kalmış topuklu ayakkabıların
Bir müddet eğlenmişler gönlünde bazıları da
Yemişler
İçmişler
Gönüllerini görmüşler be moruk!
İşleri bitince
Gönülleri doyunca
Hercai arılar gibi konmuşlar başka bir gönüle
Sana da bakmak kalmış böyle mahzun bir yüzle arkalarından
Eee moruk sulu gözlülük neye yarıyor ki?
Öğrenmedin mi aslanım hâlâ
Söndürmediğini gönül ateşini gözyaşının
Seninkisi tutuşmuş benzine su dökmek gibi bir şey
Ah be moruk
Ah be moruk
Her yüzüne güleni üzüm mü sandın
Ulan oğlum bunlar koruk be koruk
Üç beş güzel kelama
Bir yalancı gülüşe
Sahte bir yüze
İndirmişsin hemen yelkenleri
Ne kadar çabuk kanmışsın be!
Sevgi sandığın o yalan bağda
Dermişsin maalesef pıtrakları, dikenleri
Efkârlanınca vurmuşsun saza
Başlamışsın feryada
Duyan kim hani?
Var mı kapını çalan
Ya da arayan şu zıkkım telefondan
Yapma be moruk!
Haydi topla yükünü bu diyardan
Düş yollara
Ferahlık vardır tebdili mekânda
Ama düşme bir daha böyle ucuzluğa
Unutma be moruk!
Yüz yıl önce konaklarda kırışa kırışa
Misafirlerini ağırlayan antikalar
Mezatlarda her gün satılırlar
Hem de üç beş kuruşa
Unutma be moruk unutma!

28 Şubat 2025