MeczupEy, aşkı yaratıp Kalplerimize düşüren Alev alev yakıp ta, söndürmeyen Allah’ım -Bak!- Biçaredir Dergahında kulun, İki büklüm, secde aman. Ey, yeri göğü yaratıp Yaşamamız için, su verip Helalinden eşler nasip eden, Allah’ım -Bak!- Kalpten kalbe olan, o yüce O mukaddes, meclisine geldim Ne olur gör, duy şu garip, meczup kulunu. Ey, yanlış yola sapıp Doğruya, özüne çeviren Her bir kulunu affeden, Allah’ım -Bak!- Uzanıyor elleri semaya Dua ediyor, haram kıldığını Helal et diye, ateşler içinde sana... Ey Allah’ım, ne saz Ne kemandır, gönlüme ferman Ne de kanun, ne de ney, flüt, yangınıma derman. Aşksın sen, Sevdasın, bilirsin Şu kulun, ziyandadır -ilacı- Aşılamayan ummanlardan, koşup ta gelen Bilinmeyen patikalarda, hep izini kaybettiren Beklerken yaşlandırıp, özlerken de gençleştiren, kalptedir! ...Ve -gurbeti- İki kaş altı, yeşil mavi kahve gözde Burundan sonra gelen dudakta ki, çıkan sözde. Gaip türküler yakılıp, aman vermeyen, o karlı tepedir! Ey Allah’ım; Aşkından aşkına, aşık oldu, bu kulun Affet bizi -ne olur- cennetine girsin, sur üflenince, o iki kulun... 07.12.2013 Adnan Bilgiç |