Hasret Bu
fark edildiğinde hırsla
hem lütfen soğusun arası trenlerin hasret bu yoksa aniden nasıl geçer geceyi figan eden bulut ağrısı kalbimizden durduruldu binaların farklı merdivenlerinde ayakları karşı çıktı tutunmak için her hangi bir kapıya sırtını döndü arıyorum ince bir sürgün bekliyor bizi söyleyin hangi densiz bedensiz gölgemi uyandıran gidin ve çatıya kuyruğunu kıstırmış uçurtmaya sorun belki o bilir nereden geçtiğinizi günün birinde fakat inerken dikkatli olun ulu orta mırıltılarını savuran çiçekçi bahar kokusunu salıp avuta bilir aralık ocak ve sıcak ateşin rehaveti sızıyor ayrılık kapısından oradan buraya çekilip durdum uzun gecelerde adımlarım gidip geldi boşlukta basit ve küçük görünüyordu kentiniz oysa ben ormanları özledim odanız burası yanlış anlaşılmış olsanız bile burada uyur burada uyanırsınız perdeleri açıp ağlaya bilirsiniz fakat sakın çok sesli gülmeyin alt komşunuz kızar yıldız azarlar geri çeviremediği karşılığa karışarak daha derin anlamsızlıkları bekliyor inanırsanız dönülemeyen bir yol bulursunuz arkanızda daha fazla üzülürseniz ölümü hatırlatmak zorunda kalacak sizi ilk duyan çıkış ve sokak ürkek bu aşk masalına katlanılmıyor belimde mavi bir asa ve nefesiniz uyumadan sabahı bekliyorum olursa Musa deniz. |