11
Yorum
36
Beğeni
4,7
Puan
2334
Okunma
hangi mezarın boş olduğunu biliyordum
içinizin kabristanında
neden kuruduğunu karanfilinizin
kök oynarken böyle
yalnız kendi sırrınıza ihtiyacınız varken
başka gövdelerin üstüne düşüp
parçalanmışlığınızı bolluk üzerine
görüyordum ruhunuzun geçmişini
bir sokak aşağınızda yaşıyordum
şeker olmak ve
bir karınca yığınına yakın oturmak
parmaklarımı çiğniyordu
dokundukça size avuçlarım
güneşten arttım
yaktım ve
bir tutam saç gibi sizi omuzlarımdan attım
teslimiyet oymalıydı masalarınız
yoktu kırmızı seslerin kafesleri
beyaz terennümleri
bu yüzden bitmeli dedim
bu yüzden bitmeli
kaydım
bir gelenek dışarı damladım
bulaştığım her terk nasıl olsa hep benimdi
anladım
bir ruhun geçmişi
uzandığı dudağı yoklayarak öpmeliydi
ben hep vardım
kuş cıvıltıları toplayan mezarlar kazılalı beri
mç-jir
5.0
90% (37)
4.0
2% (1)
3.0
2% (1)
1.0
5% (2)