Ay Düştü Düşecek Suya
biraz yutkundum
kucak dolusu kuşlar geçti ırmağın akışına mavi demek yetmezdi kenarında otlarla sarı çiçeklerini gök yüzüne bulaştıran sevinçler belirir belirmez beyaz bir sağanak burnuna asılı alevler olsa yetinirdim kızıl rüyası ile bir kadın gezinirken boynumda hiç olsun istedim ağaçları uzamış yeni rüyaların tılsımın da boğulmak ne güzel sığınıp kalmak böyle suskun gecelerin içinde aniden bir dalganın köpüğünden koptun ay düştü düşecek suya kaybetmek var ve yok olup yeniden bulmak ama kendini adadığın bir yörüngedesin sıcacık duygular için geldin buraya istersen hemen öle bilirsin toprak yükselti ve yoksul ev ve yeşilleri var uykuda duymuyorlar onlara biraz para ve şehir korkuları lazım soyundukça çıplak daha çıplak bir açlık duygularımız lazım varlığını unutmuş gecenin karmaşasına karşılık azıcık uyku dileniyorum ve duyuyorum karışmış elleriyle gelenler var rengarenk dudaklardan bahsediyoruz karanlık delinmiş olmalı ovalar düz ve uzun konuştukça kavuşuyoruz sonsuzluğu bir çocuk gelse gülünç oluruz susarız siz bizden daha küçük umutlarla yaşayan basit oyuncaklara tapanlar değil misiniz tanrılarınız adına sevgiler veren o kalbinize bizi de yuvarlayın al al olsun yanaklarımız azıcık azıcık utanırken. |
su'yun ay'dan utangaç hâlini düşündüm de ..
nasıl titrer yüreği yüzünde.