çocuklara dağıttığım hayaller büyüyor bu gece............
yavaşça açılıyor pencerenin buğulu resmi gözlerimden düşen anılar geçer şimdi camın ırmağından ellerimi ıslak ve soğuk pervaza dayayarak bakarım karanlık ıssızlığa yer/çekimine yenik tüm aşklar dışarının kaldırımlarından geçer ve usulca ağlarım kimselerden korkmadan.............
oysa baktığım her hayati kıpırdanmada biraz hayal düşlerim kaygısız bir tavırla ağır yelkenli baharlar selamlar deniz üstü köpüklerini gökyüzü çok eski bir kayıp şehirdir aslında ve yıldızlardan kolyeler takarım tanrıçaların kirpik uçlarına acıkırım maviler giyinmiş bir çocuğu özlerken bata çıka sağanak yağmurlar yerim hiç gözlerimi kırpmadan ağır hüzünler büyür çok şükürlü şehirde ve kozaklar sıralanır denizle kumsalın kesiştiği rutubette..............
yeniliyorum ardından koştuğum aşklar nerede batıl inançlı yüreğim aldı başını inançsız bir rüzgara kapıldı büyüme dedim ruhuma kaç sefer o kandırılmış sevdalar düşerken sulara ay daha doğmadı ay dediğin kendi içinde yapmacık bir yalan uyduruk gündüzlerde boşuna anılar yaşatma dedim kendine ne yaptıysam aklına ulaşamadım ruhumun rakamlar toplandıkça karanlık düşlerde sermayeden katlanarak ömrümü çıkardı sahipsizlik başımı eğmedim o gafletli korkuların eceline kaybettiğim her yeni sevinçte azda olsa bir onur kaldı geriye...............
hoş/çakal acısı burnumda tüten ve çocukluğum yüreğinde gizli şehrim ağlamaya korku arası gecelerin kokusundaki babam anladığım ve anlamaktan asla vazgeçmediğim militan şarkılarım hoş/çakal aşklarına yüreğimin çiğleri/ni serptiğim şiirler kavak ağacının gölgesinde sallanan atım ve teneffüs zillerinde toprakla göz ucu arası utandığım aşk hoş/çakal mektup zarflarında gizliden biriktirdiğim sadakatli anılarım ve dallarına küçük ayaklarımla tırmandığım incir ağacı hoş/çakal...............
ikindi vakti daha çok susuyorum belkide geciken geceye küsüyorum susuyorum işte ve ardından ağlara bırakıyorum gözlerimden düşen balıkları sorma yavaşça gidiyorum hoş/çakal ıhlamur resitali sokaklarım hiç tereddüt etmeden sabah sekiz akşam dokuz döktüğüm alın terim adıma soyadımı kazıdığım resmi tutanaklar ve kestane kokusu kış mevsimi savunmalarım hoş/çakal hoş/çakal umutlarımın kadını gözlerinde hayatı tanıdığım hiç bir hesaba katmadığım hoş/çakal ve hoş/çakal elma bahçelerinde göz hakkına dişlediğim yeşilkırmızı düşler..............
sabahın sürüsüne kapıldığım yalnızlığım orada tamda geceden geçen yolda acıyor şimdi hayat dediğin.........
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İÇİNE KAPANIK DÜŞ........... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İÇİNE KAPANIK DÜŞ........... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hayatı tanıdığımızı sanarız ama yanılırız Hayat en olmadık zamanda ya güldürür Ya da bütün düşlerini acımadan alır götürür En acısıda hayatı paylaşacağımıza inandığımızdan hayali sukuta uğramaktır hoşça kal sevgili Bülent harika bir duygu seliydi şiir
yüreğim çığlık çığlığa...