Kış
adı üstünde kış işte
soğuk kıpırtısız ve örtülü… iki elin kavuşmayacağı ayaz ısınmak bilmeyen bir yalnızlık aynaya dargın yüze uzak gülümseme erken sabahların geç güneşi adı üstünde kış işte mum alevinde hatırlanan anların takvimden düşmek bilmeyen akşamları iki yanık kibrit çöpünün çaresizliği sarıyı çoktan griye dönüştüren ressam cama hohladığın sıkıntı adı üstünde kış işte hepsi devşirme bu kelimelerin dört mevsim kış adı üstünde sensizlik işte… |