ağır bir romanın ilk sayfasına inşa edilen bir şehirde başladı her şey her karesinde ihanet kokan kaldırımlar ve yüce aşıklara mezar topraklar ve gökyüzüne yükselen yitik sevdalara eş düşen soğuklarda ki sağnaklar duyguları alınmış bedenlerde saat başı buz kesilen yağan yağmurlar ve yine her defasında yürekten sevenleri vuran yüce ayrılıklar
her sabah güneşin vurduğu ilk ışıklarıyla aydınlanırdı büyük aşıklar öğleye doğu alevlenip kalpleri çarpan hislere ortak olan duygularıyla güneşin akşama vurduğu darbede saklanan koskoca karanlıklarda ise geceye doğru yükselen bedenlerin savaşına şahit olurdu tek gecelik aşklar
bir bedene kaç aşk sığardı ya da bir yüreğe kaç duygu alabilirdi kalbim ya da kaç paraydı dışarıdan görünen o güzellik yada elden ele geçen bedenler bazen aklıma bile sığmaz olurdu düşündüğüm yüreklerin çifter çifter gelişi yada sabahtan başlayan ve kocaman diye adlandırılan sevdaların geceye doğru gidişi ve neyin nesidir nereden gelip nasıl gittiğinin de aklıma saplanmasımıydı aşk
öyle zor ki ve öyle de acıtıyor ki gördüklerim kör olasım geliyordu her gece ama bir yandan dan da sol yanıma dokunuyordu elleri kolları bağlı çaresizlik en doğru yoldan gitsem de illaki bir durakta sol tarafta bekliyordu ayrılık ve yine vuracağı yere binip gidecekti her gece olduğu gibi zemheri karanlıklara
bir kalbin değeri nedir ya da bir bedene ne kadar bir değer biçilir bir yürekte ya da bu değeri verip kimyasını aklımıza çivi gibi saplayan yürek değilse neydi saçma sapan düşüncelere sahip insanlar mı yoksa hayatı böyle acıyla yaşatan yaşamda varmıydı bir hata hani olur ya belki yanlış yerden başlamışızdır hayata
ama her defasında bir sıfır önde başlıyorduk bu aşk denen duygu yoğunluğuna ve hiç bir zaman da berabere bitmiyordu sonu hep yenik hep mağlup hep acı ve her defasında da son dakika da mağlubiyet golünü yiyen yine biz oluyorduk neden bilmiyorum ama çokça sorgulasam da kendimi o zaman zarfı içersin de yine de nereden geldiğini bilmediğim bir hislerle vuruyordu kiralık gecelerde
basitleştirilmiş duygular ve hisler ile koskoca yürekleri kana bulayan eller ve onca aydınlığın içinden çıkıp zifiri karanlığı seçip aklımıza düşen ihanetler ve yine onca acıyı indirdiğimiz yürekleri her gün kanatıp acıtan karaktersizler eyyy içimizi dışımızı bir eleğe çevirip de kalbimize aldığımız yüreksizler ve sabah olup güneş doğmadan sırtımızdan vurup da çıkıp giden kiralık geceler
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kiralık Geceler şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kiralık Geceler şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ibretle ve imrenle okuduğum esaslı bir şiir.
tebrikler ve saygılar...HŞT