Uyu Göğsümde Sonsuza Kadar
Haylaz bir bulut say beni, aldırma hoyrat dönüşlerime
Sen gönlümün sultanısın, perçinlerim şu deli yüreğime Kapatma gönlümün gün ışıklarını, ak her gün şiirlerime Uyu göğsümde sonsuza kadar, ortak ol ozan sevinçlerime. Nereye gitsem sanadır yolum, doğurgan bir bahçesin bende Zulüm özlemlerin kentlerindeyim, mıh gibi bakisin bu tende Hiçbir acı yıkamaz beni, hicranlı düşünüş olsan da içimde Uyu göğsümde sonsuza kadar, taşırım seni minel’li sinemde. Ebedi vuslatça aksan içime, nurlu ışığına koşarım her sabah Atlas libas gibi giyerim bedenime, seni yaşamaktır tek tamah Ölümlerin batağına düşsem nafile, tüm mevsimler sana semah Uyu göğsümde sonsuza kadar, karanlığında kalmak olsun günah. Kesif sonsuzluğa yürüsem, yitirsem ışığını, çöllere düşse yolum Her türlü ezaya razıyım ah, sarmaktan seni kangren olsa kolum Sensiz baharları neyleyim, yokluğunun zemherisinde olsa sonum Uyu göğsümde sonsuza kadar, dua ol dilimde, sen ol gönül nurum. Eşkâlsiz ayrılıklara kızarım, mülteci aşklar var dünya cehenneminde Ummanlara karıştırır beni sevdan, yıldızlardan yol sorarım cennetine Dilimde senin türkün, ruhumda aşkın, değişmem seni dünya servetine Uyu göğsümde sonsuza kadar, kâinatı taşıt istersen yorgun bedenimde. Selahattin YETGİN |
Sensizliğe ağladığım sabahları kim bilebilir
Gidişine kaç mısraları ağlattım
Kaç beyaz sayfaları kana buladım
üzülme diye çoğunu yırttım attım .
harflerimin hepsinde ihanetin kokusu
aldatılışın öyküsü vardı
gözyaşı vardı , yanmak , kavrulmak vardı .
Bu sabahta onlardan biri
uyanır uyanmaz giyindim yalnızlığı
uykumu alamadım geceden gözlerim kançanağı
öyle ihtiyacım var ki böyle bir uykuya .
Şiir sürükledi kendime yer bulup sığındım sayfanın bir köşesine kedi gibi .
aslanlığım bir kenara
ayrılıklar mehvediyor insanı .
Şiirdi sabahıma düşen
nerde olduğumu hatırlatan .
Tebrik ederim .
Ağlattı .