. . .
Gidişinin bilmem kaçıncı küsürlü günü bugün,
tıpkı dün’de olduğu gibiyim, iyiyim; Sabahları bir kaç dal sigara, bir kaç bardak demli çay’la birlikte, üzerimdeki mahmurluğu atıp, güne başlamaktayım, yüzümde terk edilmiş mührü, ara sıra komşuların yoklaması, yaşıyormuyum diye, seni soranlara elimdeki el aynasını gösteriyorum, öyle kimseylede konuşmuyorum, dedikodum çıkmasın sonra, bazen gidişinin nedenini soranlar oluyor, ya tırnağımı çekerek gösteriyorum, ya bir kırlangıç kanadını kesiyorum, gece, yıldızlar ve ay bile seni sorar oldu ... Kalbime dokunup, işte tamda burada, acıları ile birlikte her an benimle der, susarım ... Konuşmam ... Bilmezler ki; ben sen neredeysen peşin sıra sana sürüklenmekteyim ... |